Yapay zekâ, regtech ve blockchain artık yalnızca ‘gelecek vaat eden’ değil, bugün rekabet avantajı yaratan teknolojileri. AI ile kredi risk analizi veya regtech ile otomatik KYC/AML süreçleri, girişimlerin sürdürülebilirliğini doğrudan etkiliyor. Blockchain tarafında ise, merkeziyetsiz kimlik ve dijital varlık saklama çözümleri radarımızda. Bu teknolojileri iş modeline entegre edebilen fintech’ler, yatırım kararlarımıza doğrudan etki eder.
H2O Investment Kurucu Ortağı Osman Çalışkan
- Türkiye’deki fintech girişimlerinin globale göre, genel olgunluk seviyesi ve potansiyeli hakkında ne düşünüyorsunuz?
Türkiye, fintech konusunda çok hareketli bir pazara sahip; genç nüfusumuz, dijital adaptasyonu yüksek kullanıcı kitlemiz ve güçlü mühendislik kaynakları ile potansiyelimiz oldukça yüksek. Ancak özellikle nihai kullanıcıyla henüz buluşmayan veya buluşması mümkün olmayan altyapı olgunluk seviyesi globalle kıyaslandığında hâlâ gelişme sürecinde. Regülasyonların sürekli güncellenmesi ve geleneksel finans kurumlarıyla girişimler arasındaki iş birliklerinin güçlendirilmesi, bu potansiyelin gerçeğe dönüşmesinde belirleyici rol oynayacak. Türkiye, fintech için henüz tam olgunlaşmamış bir pazar olarak değil; tam tersine, yüksek potansiyelli bir inovasyon laboratuvarı olarak tanımlanmalı.
- Fintech girişimlerini değerlendirirken geleneksel girişimlerden farklı olarak hangi temel metrikleri ve risk faktörlerini önceliklendiriyorsunuz?
Fintech girişimlerinde ilk baktığımız şey büyüme potansiyeli değil, regülasyona uyum stratejisi ve güvenlik mimarisidir. Geleneksel girişimlerde pazar büyüklüğü ve satış potansiyeli ön plandayken, fintech’te veri koruma, lisans yükümlülükleri ve finansal sistemle entegrasyon kabiliyeti daha kritik. Uluslararası uyumluluk, ölçeklenebilirlik ve yeni teknolojilerin hızlı uygulanabilirliği çok önemli. Ayrıca, kullanıcı güvenini kazanma hızı ve potansiyeli bu sektörde bir özellik değil, bir ön şart. Fintech girişiminde ürün çalışıyor mu diye bakmam, sistem hızını almış çalışırken kanun koyucu nasıl bakacak diye düşünürüm.”
- Yapay zekâ, blockchain, regtech gibi teknolojik trendler yatırım kararlarını nasıl etkiliyor?
Yapay zekâ, regtech ve blockchain artık yalnızca ‘gelecek vaat eden’ değil, bugün rekabet avantajı yaratan teknolojiler. AI ile kredi risk analizi veya regtech ile otomatik KYC/AML süreçleri, girişimlerin sürdürülebilirliğini doğrudan etkiliyor. Blockchain tarafında ise, merkeziyetsiz kimlik ve dijital varlık saklama çözümleri radarımızda. Bu teknolojileri iş modeline entegre edebilen fintech’ler, yatırım kararlarımıza doğrudan etki eder. Yatırım radarımızda sadece trend teknolojiler değil, bu teknolojileri anlamlı şekilde içselleştirebilmiş iş modelleri var.
- Bir yatırımcı olarak, bir fintech girişimine yatırım yapma kararınızı tetikleyen temel motivasyonlar nelerdir?
Teknoloji ile finansı buluşturmanın hem bireylere hem KOBİ’lere güçlü etki ettiğini biliyoruz. Bu sosyal etki, bizim için önemli bir motivasyon. Fintech alanında yatırım yapma kararımız, sadece finansal getiri beklentisiyle değil, aynı zamanda dijital kapsayıcılığı artırma, finansal sistemleri daha erişilebilir hale getirme, bu alanda alışkanlık üretebilme becerisiyle şekilleniyor. Bir fintech’e yatırım yaparken sadece sermaye koymuyoruz, aynı zamanda dijital adaleti, herkes için eşit finans sistemini destekliyoruz.”
- Fintech girişimine yatırım yapmadan önce olmazsa olmaz ilk üç kriter nedir?
- Regülasyon uyumluluğu: Girişimin lisans gereksinimleri, uyum politikaları ve hukuk danışmanlığı altyapısı çok güçlü olmalı.
- Veri güvenliği ve mimari sağlamlık: Finansal verilerde hata payı yoktur. Siber güvenlik, hızlı ve sağlam altyapı çok kritik.
- Kurucu ekip tecrübesi: Finans, teknoloji, mevzuat bilgisi ve uygulama deneyimi dengeli bir şekilde kurucu ekipte bulunmak zorunda.
Bu kriterler, sadece başarıya değil, başarısızlıktan korunmaya da hizmet edecektir.
Fintech yatırımında başarıya koşabilmekten daha önce yolda takılmamayı garanti altına almak gerekir.
- Güncel fintech yatırım portföylerinde hangi alt sektörler ağırlıklı? Bu neyi gösteriyor?
Şu an ağırlıklı olarak ödeme sistemleri, dijital cüzdanlar ve açık bankacılık çözümleri yatırımcının ilgisinin merkezinde. Ancak bu ürün çeşitliliği sebebiyle doygunluğa yaklaşıyor. Yeni dönemde regtech, insurtech, lending-as-a-service ve dijital varlık saklama gibi daha sofistike dikey çözümlerin yükseleceğini öngörüyoruz. Bu da yatırımcıların artık “sadece teknoloji” değil, regülasyonla dans edebilen, kullanıcı dostu teknolojileri aradığını gösteriyor. Yeni nesil fintech yatırımları, sadece finansı değil; regülasyonu, güveni ve ölçeklenebilirliği birlikte çözenleri ödüllendiriyor.
- Yatırım yolculuğunuzdan bahsedebilir misiniz?
Yolculuğum, aslında bir girişimci olarak iş dünyasında karşılaştığım ihtiyaçları ve eksiklikleri fark etmemle başladı. Ne yazık ki stajlarım dışında hiç maaşla çalışmadım. Geleneksel iş yapma modellerinin içinde büyüdüm. Geleneksel iş yapma biçimlerini teknolojiyle dönüşebileceğini erken görenlerdenim. Geleneksel ticarette tekstil ile başladığım iş hayatım, girişimcilik serüveninde bilişim ürünlerinin satışı, yazılım geliştirme, ardından ticari yazılımlar ve güvenlik çözümleri gibi alanlarda faaliyet göstermemle devam etti. Bu süreçte, teknolojiyi yalnızca bir araç olarak değil, rekabet avantajı ve sistemsel verimlilik kaynağı olarak görmeye başladım.
En büyük zorluk, Türkiye’de yenilikçi fikirlere finansal kaynak bulmanın zor olması ve yazılım üretimine değer verilmemesiydi. Bu açığı fark ettiğimde, sermaye kadar vizyonel desteğin de kritik olduğunu gördüm. O yüzden yatırımcı kimliğimi sadece finansör değil, stratejik ortak olarak tanımlamayı tercih ediyorum. Bazılarının akıllı para ortaklığı dediği, bazılarının mentör ortaklığı dediği bu süreçte ilk sırada her zaman vizyonun ve aklın önemli olduğuna inanıyorum.
Yatırım yolculuğumda beni en çok etkileyen şey, bir fikrin güçlü bir ekiple çok az bir finansmanla, hatta hiç parasız nasıl hızla büyüyebileceğini görmek oldu. Her yatırımın arkasında bir insan hikayesi, bir inanç, bir kararlılık var. Aslında yatırım şirkete, fikre veya ürüne yapılmıyor. Asli olan ana öğe bir insan olarak girişimcinin ta kendisi ve yanına aldığı, Bizlerin ekip dediği diğer insanlar. Bunun asla kolay bir süreç olmadığını iyi bilenlerdenim. H2O INVESTMENT bu süreci defalarca yaşamış, imkân sahibi olmuş iş insanlarının bir araya geldiği bir yapı. Defalarca benzer süreçleri yaşadık, gördük. Biz de bu yolculuklara, ülkemiz adına, milletimiz adına katkı sunmayı bir sorumluluk olarak görüyoruz. Kısaca; yatırımı, yalnızca fon sağlamak değil, potansiyeli olan fikri hür olan, özgün kimliğe sahip girişimciye güven vermek ve girişimcinin yanında, birlikte yürümek olarak görüyorum.
- Güncel yatırım portföyünüzden bahseder misiniz?
H2O INVESTMENT olarak farklı aşamalardaki fintech girişimlerine yatırım yapıyoruz. Portföyümüzde:
- KOBİ’ler için AI tabanlı finansal karar destek sistemleri,
- Açık bankacılık API çözümleri,
- Blockchain altyapılı dijital kimlik doğrulama uygulamaları
- StartupCentrum ve Lemonrocks gibi girişimcilik altyapı platformları yer alıyor.
Her yatırımımızda sadece sermaye değil, stratejik destek de sağlıyoruz. Yatırım portföyümüz sadece teknolojiye değil, teknolojinin arkasındaki vizyona, işin felsefesine de yatırım yapıyor.
Erken aşama yatırımcılığı, arkadaşlık, sırdaşlıktır. Her fikri, her girişimi pazara hazır olmadan açık etmek girişimcilerimiz ve Bizler için çok doğru olmaz. Olgunluk sürecine ulaşmış olan yatırımlarımızdan örnekler vermek gerekirse Bankacılık çözümümüz olan KeyRails, uluslararası para transferlerini kolaylaştırma amaçlı hazine yönetim uygulaması geliştiriyor diyebiliriz. 22 ülkede kullanılmaya başladı. Yakın zamanda isminin daha sık duyulmaya başlayacağını söyleyebiliriz.
StartupCentrum, adına uygun bir şekilde girişimcilere yatırım ve fırsat yönetimi konusunda uçtan uca çözüm sağlayan bir yapıdır diyebiliriz. Melek yatırım ağı, Girişim sermayesi fonu, kitle fonlama platformu gibi ek girişim örnekleriyle çok zor fakat bir o kadar da başarı vaat eden bir işe talip olan StartupCentrum bu işi hakkıyla yapabilecek önemli bir merkez…
Lemonrocks, merkezi Amerika’da olan Dijital varlık yönetimi, değerleme, güvenli alım satım ortamı sağlama gibi hizmetler üreten bir şirketimiz. Yine benzer biçimde dijitalleştirilen her tür belgeyi güvenle saklama, doğrulama, akıllı sözleşme yönetimi, güvenli veri yönetimi gibi fonksiyonlara odaklanan girişimlerde yatırımlarımız var.
