“Fintech sektörü mutlak deneyim gerektiriyor. Sadece, iyi bir iş fikri olan teknolojiye hakim parlak kurucular olmanız yeterli değil. Kurucuların, özellikle finans alanında tecrübeli, regülasyon, banka gibi sektörün diğer alanlarına da hakim olmasını bekliyoruz.”
Boğaziçi Ventures Ceo’su Barış Özistek
- Son yıllarda finansal teknolojiler alanında yaşanan gelişmeleri kısaca değerlendirebilir misiniz? Bu bağlamda fintechlerin, girişimcilik ekosistemindeki yeri ve önemi hakkında neler söylemek istersiniz?
Dijital para kullanımının artması, diğer taraftan para transferi ve ödemelere getirilen kısıtlamalarla birlikte yaşanan zorluklar, büyük finans kurumlarının çekinceleri, siber güvenlik ve sosyal dolandırıcılık tehditleri derken finansal teknolojilerde farklı alanlarda hızlı ve etkin çözümlere ihtiyaç duyuldu. Fintech’ler için piyasalarda dev fırsatlar da bu şekilde oluştu. Eğer konu sadece dev bankalara kalsaydı konu girişimler ödeme alamazdı, farklı ülkelerden kolaylıkla tahsilat yapamazdı. Düşünün ki bir bankanın verdiği sanal pos ile tüm dünyadan kayıp yaşamadan ödeme alabiliyor olsanız birçok fintech’e ihtiyaç kalmazdı. Fakat mevcut durumda fintech’ler olmadan bir girişim 200 ülkeden ödeme alma sürecinde çok zorlanır. Özellikle de Brezilya, Çin, Rusya, Kore, Japonya gibi büyük ve farklı potansiyeller barındıran pazarlar arasında yer alıyor.
- Bir yatırımcı gözüyle, fintech girişimlerini diğer girişimlerden ayıran özellikler neler?
Regülasyon, güvenlik, repütasyon riskleri çok daha fazla barındırıyor. Maalesef halen devletlere, regülatörlere ve büyük bankaların haksız rekabetine maruz kalan bir alan. Tabii böyle bir alanda başarılı olanın da önü hızlı açılıyor.
- Fintech yatırımlarını etkileyen güncel dinamikler ve yakın gelecekte etkili olacağını düşündüğünüz konu başlıkları neler?
Bence, yapay zeka ve siber güvenlik yakın gelecekteki en güçlü trend olacak. AI ile birlikte sektöre yeni bir soluk geliyor. Çok sayıda müşteriye ulaşıp fark yaratan çözümler üreten fintech’ler çıkacaktır. Yapay zeka teknolojileri gelişirken, diğer taraftan dünyadaki gelişmelere paralel olarak siber saldırılar, dolandırıcılık sayıları da artıyor. Bu tehditlere çözüm üreten girişimler için önemli fırsatlar doğacak.
- Bir fintech girişimine yatırım kararı almadan önce sizin için önemli olan 3 kriteri birkaç cümleyle açıklar mısınız?
Fintech sektörü mutlak deneyim gerektiriyor. Sadece, iyi bir iş fikri olan teknolojiye hakim parlak kurucular olmanız yeterli değil. Kurucular, özellikle finans alanında tecrübeli, regülasyon, banka gibi sektörün diğer alanlarına da hakim olmasını bekliyoruz.
BV olarak, global açılımı hızlı yapabilecek girişimlere yatırım yapıyoruz. Bu anlamda, yeni pazarlara açılırken lisans alması gereken ödeme sistemleri gibi girişimlere yatırım yapmıyoruz. Her zamanki kriterimiz olarak, girişimin ve kurucunun iş hayaline ulaştığındaki büyüklüğün tatminkar olmasını da önemsiyoruz.
- Boğaziçi Ventures’ın 2025 yatırım stratejilerini ve odağını bizimle paylaşır mısınız? Stratejilerinizde geçmiş yıllara kıyasla farklılıklar var mı?
2025’te doğru bildiğimiz, bugüne kadar performans aldığımız stratejilerimize devam ederken önemli bir değişiklik yaptık. Merkezine yapay zekayı konumlandırmış, yapay zeka teknolojilerini üst düzeyde kullanarak farklı sektörlerdeki değişimlere liderlik edecek şirketlere yatırım yapıyoruz. Belli sektörlere odaklanmak yerine yapay zeka yetkinliği üst düzeyde olan her sektörden bir girişime yatırım yapabiliriz. Tabii ki yine Türkiye’nin güçlü olduğu, oyun, fintech, perakende teknolojileri, dijital sağlık ve sanayine kullanılan teknolojiler önceliklerimiz arasında.
- Bizlere mevcut girişim sermayesi fonlarınızdan ve yatırım portföyünüzden bahseder misiniz? Ön plana çıkan sektörler alanlar neler?
BV Growth 1, erken aşama girişimlere yatırım yapan en bilinen fonumuz. Oyun, Fintech, perakende ve dijital sağlık odağında yatırım yapıyor. 39 portföy şirketine ulaştı.
BV Growth 2 ise 2025 itibariyle yukarıda belirttiğim strateji ile yatırımlar yapıyor olacak. Erken aşamadan ortalama 1,5milyon USD yatırım tutarı ile lider pozisyon alan bu fon ekosistemin büyük bir ihtiyacını karşılayacağını ve fark yaratacağına inanıyoruz.
Sinerji fonumuz ise özellikle kullandıkları ARGE teşvikleri sayesinde fonlara yatırım yükümlülüğü bulunan şirketlerin ilgisini çok çekiyor. Başarılı şirketlerin kurucu ve melek yatırımcılarından indirimli değerlemeler ile hisse satın alan bu fon aynı zamanda kısa vadede temettü dağıtmaya da odaklanıyor.
Bu fonlar dışında halka arz öncesi yatırım fırsatı sunan fonlarımız da mevcut. Joygame Pre-IPO, Liquidity Trading Pre-IPO ve Fark Labs ile kurduğumuz Elektrifikasyon Pre-IPO fonları ile yatırımcılara farklı vadelerde ve sektörlerde iddialı yatırım fırsatları sunuyoruz.