Sürekli değişen ve gelişen bir finansal teknolojiler ekosisteminde başarılı olmanın en önemli anahtarı, öğrenmeye açık olmak ve değişime hızlı adapte olabilmekten geçiyor. Networking ise altın değerinde. Erkek egemen görünen alanlarda uzmanlaşarak kalıpları yıkabiliriz. Toplantılarda söz almak, fikirlerini net ifade etmek, liderlik pozisyonlarına aday olmak… Tüm bunlar, sektördeki algıyı değiştirmenin yolları.
OCTET Türkiye CEO’su Derya Ekemen FİDAN
- Finansal teknolojiler alanındaki kadın istihdamına yönelik görüşlerinizi alabilir miyiz?
Finansal teknolojiler ekosisteminde kadın istihdamının artması, sektörün geleceği açısından büyük önem taşıyor. Fintech, inovasyon ve dinamizmin ön planda olduğu bir alan ve kadınların bu dönüşümde daha fazla rol almasının sektörü daha kapsayıcı ve güçlü hale getireceğine inanıyorum. Ne yazık ki teknoloji ve finans gibi alanlar hala erkek egemen olarak görülüyor. Eşit fırsatlar sunulduğunda, kadınların fintech ekosistemine getireceği yenilik ve değer tartışılmaz. Önemli olan, bu fırsatları yaratmak ve desteklemek.
Bir CEO olarak gözlemim şu: Kadın liderler, “kazan-kazan” mantığını sosyal faydayla birleştiriyor. Karar alma süreçlerinde çeşitliliği önceliklendirdikleri için, ekipler daha yaratıcı ve cesur çözümler üretiyor. Örneğin, geleneksel bankaların ulaşmadığı serbest çalışan kadınlara yönelik dijital danışmanlık platformları, sadece bir hizmet değil, toplumsal bir köprü haline geliyor. Bu yaklaşım, şirketleri “teknik bir sağlayıcı” olmaktan çıkarıp “güvenilen bir ortak” konumuna taşıyor.
Ayrıca, bu şirketlerin iç kültürü de sektör için bir model oluşturuyor. Kapsayıcılık ve empatiye dayalı yönetim tarzı, çalışanların aidiyetini ve inovasyon kapasitesini artırıyor. Sonuç olarak, kadın liderliğindeki fintech şirketleri, sektördeki diğer oyuncuları da sosyal etkiyi ölçümleme, çeşitliliği stratejik bir avantaja dönüştürme konularında zorluyor. Bu, finansın geleceğini şekillendiren kritik bir dalga. Çünkü artık başarı, yalnızca bilanço rakamlarıyla değil, topluma dokunma becerisiyle ölçülüyor.
- Kadınların işgücündeki payının arttığını gözlemliyor musunuz?
Son yıllarda kadınların fintech ekosistemindeki işgücüne katılımında bir artış gözlemliyoruz. Özellikle finans ve teknolojiye olan ilginin artmasıyla birlikte, kadınların bu alandaki kariyer imkanlarını daha fazla değerlendirdiğini söyleyebiliriz. Ancak hala istenilen seviyede değiliz. Özellikle teknik ve üst düzey yönetim pozisyonlarında kadın temsili, sektör genelinde artış gösterse de maalesef yeterli orana ulaşmış değil.
- Kurumunuzdaki kadın istihdamı oranı nedir?
Octet Türkiye olarak çalışanlarımızın mutluluğunu ve kişisel gelişimlerini göz ardı etmeden sürdürdüğümüz İK politikamızda ilkesel olarak kadın çalışanlara ve yöneticilere kurulduğumuzdan beri olumlu, yapıcı ve teşvik edici bir şekilde yaklaşıyoruz. Bugün, ekibimizin farklı kademelerinde yer alan çok sayıda kadın çalışma arkadaşımızla gurur duyuyoruz. İş hayatına yeni adım atan genç yeteneklerden C-level düzeyindeki liderlere kadar geniş bir yelpazede kadın çalışanlarımız, firmamızın başarısında önemli bir rol oynuyor. Şu an itibarıyla, toplam çalışan sayımızın yaklaşık %50’si ve icra kurulu üyelerimizin %60’ını kadınlar oluşturuyor. Bu denge, iş yapış kültürümüzde çeşitlilik ve kapsayıcılığın ne denli değerli olduğunu gösteriyor.
İş ilanlarınıza başvurularda kadın çalışanların en yoğun olduğu alanları sıralar mısınız?
Kadınların başvurularının daha yoğun olduğu alanlar, genellikle pazarlama, finans, muhasebe ve insan kaynakları gibi bölümler oluyor. Bu alanlarda kadın çalışan oranının daha yüksek olduğunu gözlemliyoruz. Öte yandan, yazılım ve iş geliştirme gibi teknik ve stratejik roller için yapılan başvurularda kadın adayların sayısının hala daha az olduğunu söyleyebiliriz. Ancak bu durumun değişmeye başladığını, özellikle genç neslin teknolojiye olan ilgisinin arttığını görmek sevindirici. Şirketlerin bu konuda daha kapsayıcı politikalar benimsemesi, kadınların teknik alanlarda daha fazla yer almasını teşvik edecektir.
- Küresel bir fintech şirketinin CEO’su ve ekosisteminin tecrübeli bir ismi olarak kendi yolculuğunuz hakkında biraz bilgi verebilir misiniz?
Finans sektöründe 30 yılı aşkın bir deneyimim var. Birçok yerli ve yabancı finans kurumunda dış ticaret ile ticari alacak finansmanı konularında çalıştım, yöneticilik yaptım. 2017 yılı kariyerimdeki dönüm noktalarından biridir. Bu yıl içinde aldığım kararla beraber bankacılık sektöründen fintech sektörüne geçiş yaptım. Fintech sektörünün hem büyük bir potansiyel barındırdığını hem de özellikle yenilikler anlamında ciddi fırsatlar taşıdığını görmem bu kararımda etkili oldu.
Fintech sektörüne geçişimde, müşteri ihtiyaçlarını bilmek ve sahayı tanımak sektöre geçişimi cesaretlendirdi. Bu durum, sektöre girdikten sonra ihtiyaçlara dönük çözüm üretiminde de avantaj sağladı. Firmaların birden fazla banka ile çalışma zorunlulukları ve çalıştıkları bankaların her birinden tahsilat ve ödemeleri için ayrı ayrı çözüm üretme ihtiyaçları, fintech sektörünün özellikle de ödeme kuruluşlarının geleceği ile ilgili fikirlerime ışık tuttu.
2020’den bu yana her geçen sene sektörde daha da öne çıkan Octet Türkiye’nin CEO’su olarak görev yapıyorum. Şunu çok net bir şekilde söyleyebilirim, bu sektöre geçmem kariyerimde verdiğim en doğru kararlardan biri oldu. Sektörümüzün, bugünü olduğu kadar geleceği de şekillendirecek sektörlerin başında geldiğini bilmek, gelecek dönemdeki kariyer ve liderlik serüvenim için de beni fazlasıyla heyecanlandırıyor.
- Bu alanda kariyer yapmak isteyen kadınlara tavsiyeleriniz neler? Nereden başlamalılar, neleri önceliklendirmeliler?
Finans ve teknoloji alanları erkek egemen sektörler gibi algılansa da kadınların başarısı giderek daha fazla kabul görüyor. Finansal teknolojiler, sürekli değişen ve gelişen bir ekosistem. Bu alanda başarılı olmanın en önemli anahtarı, öğrenmeye açık olmak ve değişime hızlı adapte olabilmekten geçiyor. Kadınların iş dünyasında daha fazla yer alması, inovasyonun ve çeşitliliğin artmasını sağlıyor. Fintech sektörüne girmek isteyen kadınların kendilerine güvenmelerini, teknik becerilerini güçlendirmelerini ve sektördeki gelişmeleri yakından takip etmelerini öneriyorum. Bununla birlikte networking’in gücü bir hayli önemli; ilham veren rol modellerle bağlantı kurmak, kariyer yolculuklarında büyük fark yaratabilir.
Genç kadınlara gelince… Öncelikle teknoloji ve finansal okuryazarlıklarını güçlendirmelerini tavsiye ederim. Online kurslar, sertifika programları veya sektörel webinarlar bu konuda iyi bir başlangıç olabilir. Cesaretleri kırılmamalı; proje liderliği, fikir sunma veya ekip kurma gibi fırsatları talep etmekten çekinmesinler. “Mükemmel” olmayı beklemek yerine, deneyimle öğrenmeye odaklansınlar. Networking ise altın değerinde: Sektör etkinliklerine katılmak, LinkedIn’de bağlantılar kurmak, kadın odaklı profesyonel ağlara dahil olmak onlara hem vizyon hem destek sağlar.
Unutmamalılar ki, erkek egemen görünen alanlarda uzmanlaşarak kalıpları yıkabilirler. Toplantılarda söz almak, fikirlerini net ifade etmek, liderlik pozisyonlarına aday olmak… Tüm bunlar, sektördeki algıyı değiştirmenin yolları. Ayrıca, fintech dinamik bir sektör; hata yapmaktan korkmamalı, geri bildirimleri bir öğrenme fırsatı olarak görmeliler.
- Türkiye’de hala yönetim kurulu koltuklarında yeterince kadın olmadığını biliyoruz. Pozisyon eşitliği hakkındaki görüşleriniz nelerdir?
Fintech şirketinde üst düzey görev yapan biri olarak eşitliğin sağlanması gerektiği düşüncesindeyim. Kadınlar için kapsayıcı bir iş ortamı yaratmak için eşit fırsatlar sağlanmalı ve kadınların yönetim kademelerinde daha fazla yer alması teşvik edilmeli. Yönetim düzeyindeki kadınların hala istenilen seviyede olmadığını görüyoruz. Yalnızca finans sektörü için değil, farklı sektörde de kadınların varlıklarını daha fazla göstermeleri konusunda hemfikir olmamız gerekiyor.
Kadınların yönetim kademelerinde daha fazla yer alması, sadece toplumsal cinsiyet eşitliği açısından değil, iş dünyasında sürdürülebilir başarı ve inovasyon açısından da büyük önem taşıyor. Çeşitliliğin olduğu ekiplerin daha yaratıcı çözümler ürettiğini ve finansal olarak daha güçlü performans sergilediğini görüyoruz. Sadece bu farkındalığa sahip olmak yeterli değil; somut adımlar atarak, kadınların liderlik pozisyonlarına erişimini destekleyecek mekanizmalar oluşturmalıyız. Mentorluk programları, eşit işe eşit ücret politikaları ve kadınların kariyer yolculuğunda karşılaştıkları engelleri ortadan kaldıracak sistemler geliştirmek bu sürecin bir parçası olmalı.
- Octet Türkiye’nin sunduğu ürün ve hizmetlerde kadınlara yönelik çözümler var mı?
Octet Türkiye olarak sunduğumuz finansal çözümler, işletmelerin nakit akışını yönetmelerine ve finansmana erişimlerini kolaylaştırmalarına yardımcı oluyor. Bu çözümler, kadın girişimciler ve işletme sahipleri için de büyük fırsatlar sunuyor. Kadınların iş dünyasında daha güçlü bir şekilde var olabilmesi için finansal süreçlerini daha etkin yönetmelerine destek oluyoruz.
Kadınların iş hayatındaki varlığını destekleyen projelerinizden, çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Şirketimizin kadın çalışanlara ve yöneticilere bakış açısının her zaman çok olumlu, pozitif ve yapıcı olduğunu söylemekten büyük mutluluk duyuyorum. Octet, en başından beri fırsat eşitliğine, kapsayıcılığa ve çeşitliliğe çok büyük önem veriyor, özen gösteriyor. Şirket politikamızın temellerinden biri de bu. Octet Türkiye olarak bünyemizde; farklı pozisyon ve görevlerde birçok kadın çalışanımızın olduğunu söylemekten gurur duyuyorum.
Şirketimizin yaklaşık yüzde 50’sini kadın çalışanlarımız oluşturuyor. Bu sektörümüz ve genel olarak tüm sektörler ve şirketler bazında ciddi bir rakam. Bu rakamı artırmak öncelikli hedeflerimizden biri.
- Bizlere kısaca Octet Türkiye’den bahseder misiniz?
Octet Türkiye olarak, 2017 yılından bu yana hem tahsilat hem de ödeme alanında hizmet veren tek fintech firması olma özelliğimizi sürdürüyor, bu alandaki uzmanlığımızla sektöre değer katmaya devam ediyoruz. Firmalar arası çevrimiçi tedarik zinciri ödeme ve tahsilat platformumuz, işletmelerin finansal süreçlerini daha etkin ve güvenilir bir şekilde yönetmelerine olanak tanıyor. Aynı zamanda, çoklu banka platformumuz üzerinden sunduğumuz işletme sermayesi yönetimi ve tedarik zinciri finansmanı hizmetleriyle firmaların rekabet gücünü artırmalarına destek oluyoruz.
Geliştirdiğimiz çözümlerle satıcıların tahsilat döngüsünü kısaltırken, alıcılar için ödeme süreçlerini nakit akışları doğrultusunda daha esnek ve yönetilebilir hale getiriyoruz. Farklı sektörlerdeki büyük işletmelerden KOBİ’lere, bayi ağına sahip firmalardan küresel firmalara kadar geniş bir müşteri kitlesine hitap ederek nakit akış döngülerini kolaylaştırıyor ve optimize ediyoruz.
Güvenilir tahsilat ve ödeme ürünlerimiz hem alıcılar hem de satıcılar için süreçlerdeki tüm riskleri ortadan kaldırıyor ve taraflar arasında güçlü bir finansal ekosistem oluşturuyor. Bu anlayışla, müşterilerimizin finansal operasyonlarını kolaylaştırırken iş süreçlerine de değer katmaya devam ediyoruz.
- Octet Türkiye, fintech ekosisteminin hangi alanlarına odaklanıyor?
Octet Türkiye, finansal teknolojilerin ödeme sistemleri alanında hizmet veren bir fintech şirketi. İşletmelerin tedarikçileriyle olan finansal süreçlerini daha hızlı, güvenli ve verimli hale getirmeyi amaçlayan yenilikçi çözümler sunuyor. Müşterilerinin dijital dönüşüm süreçlerine katkı sağlayarak finansal erişimi kolaylaştırıyor ve ticaretin her ölçekten firma için daha sürdürülebilir olmasını mümkün kılıyor.
- Mevcut ürün ve hizmetlerinize ek olarak yeni bir soluk getireceğini düşündüğünüz, büyümeyi/gelişmeyi planladığınız çözümler var mı?
2025 yılı, müşteri deneyimini mükemmelleştirmeye, sürdürülebilirliğe ve yeni ürünlerle inovasyona daha fazla odaklanacağımız bir dönem olacak. Teknoloji tabanlı finansal hizmetlerimizi geliştirerek işletmelerin nakit akışı yönetimini daha etkin kılmaya ve finansmana erişimi kolaylaştırmaya devam edeceğiz. 2025’in ilk yarısında iki yeni ürünü piyasaya sürerek çözüm portföyümüzü genişletmeyi hedefliyoruz. Bu yeni ürünler hem mevcut müşterilerimize hem de yeni pazarlara ulaşmamıza katkı sağlayacak.
