212 Kurucu Ortağı Ali Karabey
2011 yılında, “VC nedir?” sorusunun bile yeterince bilinmediği bir ortamda 212’yi kurduk. Amacımız, yalnızca sermaye sunan bir yapı kurmak değil; aynı zamanda bilgi, deneyim ve vizyon aktararak girişimlerin büyüme yolculuğuna şekil veren bir model inşa etmekti. Bugün baktığımızda, 14 yıl önce attığımız bu adımın, sadece bizim değil; tüm ekosistemin dönüşümüne ilham verdiğini görmekten gurur duyuyoruz.
212 olarak kurulduğumuz günden bu yana, bölgesel ve küresel ölçekte büyümeyi hedefleyen teknoloji şirketlerine yatırım yapıyoruz. Bugün yedi farklı fonumuzla, erken aşama girişimlerden derin teknolojiye, fintech’ten yazılıma kadar farklı dikeylerde büyük bir etki alanını kapsıyoruz. Uluslararası hızlandırma fonumuz Simya VC, Türkiye’nin ilk dikey odaklı derin teknoloji fonu 212 NexT ve Ünlü & 212 GSYF ile hem ölçeklenebilirlik hem de stratejik odaklı yatırım mimarisi kurduk.
Kararlılık, vazgeçmemek ve tüm gücünü ortaya koymak…
Yatırım kararlarımızı yalnızca ürünün kalitesi ya da pazarın büyüme potansiyeline göre şekillendirmiyoruz. Bizim için en belirleyici unsur, kurucu ekibin işe olan inancı ve bağlılığı. “Zero optionality” olarak adlandırdığımız bu yaklaşım, girişimcinin tüm odağıyla işine adanmasını, alternatif yolları ya da çıkış planlarını düşünmeden sadece başarısı için mücadele etmesini esas alıyor. Bu düzeyde bir adanmışlık, özellikle belirsizliklerle dolu, yoğun rekabetin yaşandığı pazarlarda fark yaratan temel unsur oluyor. Kararlılık, vazgeçmemek ve tüm gücünü ortaya koymak; birlikte yürümek istediğimiz girişimcilerin ortak noktası.
Bu yaklaşımla desteklediğimiz girişimlerden biri olan Insider, yalnızca bizim değil; Türkiye’nin de gurur kaynağı oldu. Insider’ın ilk kurumsal yatırımcısı olarak, şirketin büyüme yolculuğunda stratejik bir rol üstlendik. General Atlantic liderliğinde gerçekleşen 500 milyon dolarlık Seri E yatırım turunda, Insider hisselerimizin bir kısmından exit ederek bütün bir fonu ödeyebilecek kadar getiri elde ettik. Bu yatırımdan 57 kat getiri ve yüzde 64 iç verim oranı (IRR) ile çıkış yaptık. Bu başarı, 212’yi Türkiye odaklı VC fonları içinde en yüksek getiri sağlayan fon konumuna taşıdı.
Portföyümüzdeki önemli başarı örneklerinden biri de Iyzico. Türkiye’nin ilk ve en büyük fintech exit’lerinden birine imza atan Iyzico, sadece yüksek finansal geri dönüş sağlamakla kalmadı, aynı zamanda Türkiye’deki fintech ekosisteminin gücünü ve potansiyelini de gözler önüne serdi. Bu başarı, Iyzico’nun doğru stratejilerle büyüdüğünü ve Türkiye’nin fintech alanındaki rekabet gücünün ne kadar yüksek olduğunu gösterdi. Iyzico, güçlü ekibi, stratejik vizyonu ve zamanlamasıyla sektördeki öncü oyunculardan biri olmayı başardı ve bizim fonumuz için de yüksek getiriler elde ederek sektöre örnek teşkil etti. Bu tür başarılar, Türk girişimcilik ekosisteminin dünya çapında rekabet edebilecek düzeye geldiğini açıkça ortaya koyuyor.
Fintech sektörü, günümüzde yoğun rekabetin hâkim olduğu ve tam anlamıyla bir kırmızı okyanus halini almış durumda. Bu zorlu ortamda başarılı olabilen girişimler, yalnızca yenilikçi ürünler geliştirmekle yetinmiyor; aynı zamanda regülasyonlara hâkim, kullanıcı ihtiyaçlarını derinlemesine anlayan ve pazara erişim stratejilerini doğru bir şekilde kurgulayan ekipler tarafından şekillendiriliyor. Bugün, başarılı bir fintech girişiminin sırf bir ürün geliştirmesi yeterli değil. O ürünün ölçeklenebilir, sürdürülebilir ve farklılaşabilir olması gerekiyor; yani, pazarın dinamiklerine hızla adapte olabilen ve her koşulda büyümeyi sürdürebilecek bir yapıya sahip olması şart.
212 özelinde bakacak olursak; tüm bu deneyimler, bizi 2025’e daha net bir vizyonla taşıyor. Bu yıl da gelişmekte olan pazarlardaki yüksek büyümeye sahip teknoloji şirketlerine yatırımlarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz. Bir yandan fon toplama süreçlerimiz devam ederken, diğer yandan yatırımcılarımıza daha fazla likidite sağlamak için yeni fırsatlar yaratmayı amaçlıyoruz. Bu kapsamdaki en çarpıcı örneklerden biri, Isomer Capital ile hayata geçirdiğimiz ikincil işlem oldu.
Türkiye’de başarılı olan girişimlerin global pazarda karşılık bulma ihtimali yüksek
Türkiye girişimcilik ekosistemi, zorluklarla başa çıkma becerisi gelişmiş, hızlı karar alabilen ve çevik ekiplerle öne çıkıyor. Aynı zamanda farklı sosyoekonomik yapılara sahip tüketici grupları nedeniyle, ürün ve hizmetlerin test edilmesi için son derece değerli bir pazar. Burada başarıya ulaşan bir modelin global pazarlarda da karşılık bulma ihtimali yüksek. Türkiye’deki girişimlerde gördüğümüz en büyük zorluklardan biri, vizyonun yerelle sınırlı kalması. Global hedefleri doğrudan stratejisine entegre eden ekipler, sürekliliği ve çarpan etkisi yaratan başarıların da sahibi oluyor. Yurt dışındaki girişimciler, daha oturmuş ekosistemlerin avantajlarından yararlanarak sistematik büyümeyi daha kolay sağlarken, Türkiye’deki girişimciler ise dayanıklılık, esneklik ve yaratıcılık gibi alanlarda fark yaratıyor. Bu farkın kapanmasına katkı sunan unsurlardan biri de diaspora etkisi ve bilgi transferi.
Kalıcı başarı misyonumuzu sürdüreceğiz
Uzun vadeli stratejimiz, fonlarımızdan daha fazla Insider ve Iyzico gibi “ejderhalar” çıkarmak. Fonun tamamını karşılayacak düzeyde getiri sağlayan bu girişimler, bizim için yalnızca başarı hikâyesi değil, aynı zamanda girişimcilik ekosistemine duyduğumuza inancın ve bağlılığın birer yansıması.
212 olarak şu ana kadar olduğu gibi, bundan sonra da yalnızca yatırımcı olarak değil; fikirlerin büyüdüğü, dünya ile buluştuğu ve kalıcı başarıların yaratıldığı bir yapı olma misyonumuzu sürdüreceğiz. Türkiye’nin ilk girişim sermayesi fonu olarak, girişimciliğin geleceğini inşa etmeye devam ediyoruz.