Fatih Coşkun: 2025, hem olgunlaşma hem global sıçramaya hazırlık yılı oldu

Sanction Scanner Kurucu Ortağı ve CEO’su Fatih Coşkun


  • 2025 yılı Sanction Scanner için nasıl geçti? Regülasyon teknolojilerinin hızla geliştiği bu dönemde şirketinize yön veren en kritik gelişmeler ve dönüm noktaları neler oldu?

2025, Sanction Scanner’ın hem Türkiye’de hem de global ölçekte RegTech alanında liderliğe yürüdüğü çok önemli bir yıl oldu. Bu yıl özellikle ürünlerimizin kurumsal yapılarda kabul görmesi, büyük finans kurumlarından gelen taleplerin artması ve global pazarda markamıza duyulan güvenin güçlenmesi dikkate değer kırılma noktalarıydı.

Bu yıl 71 ülkede aktif müşteri elde ettik. Bu da global büyümemizin olgunlaştığının en önemli göstergesi oldu. Bu süreçte operasyonlarımızı daha ölçeklenebilir hâle getirdik, kurum içi liderlik kültürünü geliştirdik ve partnerlik yapımızı büyüttük. Ayrıca teknoloji tarafında yaptığımız yenilemeler sayesinde müşterilerimizin operasyonel verimliliğini artıran daha güçlü bir platform ortaya koyduk.

2025, Sanction Scanner’ın hem teknolojik altyapısını hem de kurumsal kültürünü AI-based bir yapıya dönüştürmeye başladığı kritik bir yıl oldu. Bu dönüşümün en önemli tarafı, yapay zekâyı sadece bir özellik olarak değil, şirketin işleyişini şekillendiren stratejik bir kas hâline getirmemizdi. 2025’i, hem olgunlaşma hem de global sıçramaya hazırlık yılı olarak görüyorum.

  • 2026’ya yaklaşırken Sanction Scanner’ın stratejik kurumsal hedefleri neleri kapsıyor? Ürün portföyü, operasyonel yapı ve teknoloji yatırımları açısından nasıl bir yol haritası takip ediyorsunuz?

2026’ya yaklaşırken Sanction Scanner’ın stratejik odağı; finansal güvenliği güçlendirme misyonu etrafında şekillenen, RegTech alanında bölgesel bir oyuncudan küresel bir lidere dönüşme hedefini içeriyor. Bu kapsamda ürün portföyümüzü daha entegre, daha akıllı ve kurumların uçtan uca AML süreçlerini yöneten bir platform hâline getirirken, operasyonlarımızı ölçeklenebilir ve daha çevik bir yapıya dönüştürüyoruz.

Avrupa, Orta Doğu ve Asya gibi kritik pazarlarda güçlü partnerlikler ve regülasyon uyumluluğunu önceleyen bir genişleme stratejisi izlerken; teknoloji yatırımlarımızı da uzun vadeli rekabet avantajı yaratacak ürün mükemmelliği ve yüksek güvenlik standartlarına yönlendiriyoruz. Amacımız yalnızca büyümek değil, finansal suçlarla mücadelede küresel ölçekte standartları belirleyen bir marka olmak.

  • AML, KYC, kara para aklama önleme ve yaptırım tarama çözümleriniz küresel regülasyon standartlarına göre şekilleniyor. 2025’te ürün ve hizmet tarafında yaptığınız en önemli yenilikler nelerdir?

2025’te ürünlerimizi, finansal güvenliği güçlendirme misyonumuzla uyumlu şekilde daha bütünsel ve kurumların uçtan uca AML operasyonlarını taşıyabilecek kapasitede yeniden ele aldık. AI-based altyapımıza yaptığımız yatırımlar sayesinde yaptırım tarama, KYC doğrulama ve risk değerlendirme süreçlerinde hem hız hem tutarlılık artırılırken; kurumların operasyonel yükünü azaltan daha akıllı, daha esnek bir mimari ortaya koyduk.

Platform genelinde geliştirdiğimiz yeni AI tabanlı karar mekanizmaları, uluslararası regülasyon standartlarıyla uyumlu veri işleme modelleri ve KYC tarafında genişleyen doğrulama yetenekleri, müşterilerimize daha yüksek güvenlik, daha düşük risk ve daha verimli çalışma imkânı sağladı. 2025 bizim için sadece yeni özellikler eklediğimiz bir yıl değil; Sanction Scanner’ı global RegTech rekabetinde ileriye taşıyan daha entegre ve daha akıllı bir ürün vizyonunun temellerini attığımız bir dönüm noktası oldu.

  • Sanction Scanner’ın 2026 ve sonrasında hedeflediği yeni pazarlar hangileri? Özellikle Avrupa, Orta Doğu veya Asya pazarlarında nasıl bir genişleme stratejiniz var?

2026 ve sonrasında Sanction Scanner’ın stratejik büyüme odağı; Avrupa’da regülasyon derinliği yüksek ülkelerde daha güçlü bir varlık kurmak, Orta Doğu’da finansal kurumların hızla artan dijitalleşme süreçlerine entegre olmak ve Asya-Pasifik’te yükselen fintech ekosistemlerinin güvenlik ihtiyaçlarını karşılayacak kalıcı bir konum elde etmek üzerine kurulu.

Avrupa’da hedefimiz, sıkılaştırılan AML kuralları doğrultusunda kurumsal entegrasyonları artırmak; Orta Doğu’da daha büyük ölçekli bankacılık grupları ve ödeme kuruluşlarıyla uzun vadeli iş birlikleri geliştirmek; Asya’da ise yüksek hacimli işlemleri destekleyen ölçeklenebilir ve uyumlu bir altyapı ile pazara giriş hızımızı artırmaktır. Tüm bu bölgelerde ortak stratejimiz, finansal güvenliği güçlendiren çözümlerimizi yerel partnerliklerle destekleyerek Sanction Scanner’ı global AML ekosisteminin güvenilir ve vazgeçilmez oyuncularından biri hâline getirmektir.

  • Sanction Scanner, müşteri ihtiyaçlarına yönelik ürün geliştirme süreçlerini nasıl yönetiyor? Yakın gelecekte çözümlerinizde hangi yeni kabiliyetleri ve inovasyonları devreye almayı planlıyorsunuz?

Sanction Scanner olarak, müş- teri odaklı ürün geliştirme süreçlerimizi, kullanıcı geri bil- dirimlerini, pazar trendlerini ve regülasyonlardaki değişiklikleri sürekli izleyerek yönetiyoruz. Bu içgörüler, ürün yol haritamı- zın temelini oluşturuyor ve çe- vik bir yaklaşımla, kısa döngüler halinde yinelemeli geliştirmeler yaparak kullanıcılarımızın en kritik ihtiyaçlarına hızla cevap vermeyi amaçlıyoruz.

Yakın gelecekte çözümlerimizde dev- reye almayı planladığımız yeni kabiliyetler ve inovasyonlar ara- sında, özellikle yapay zekâ (AI) ve makine öğrenimi destekli karar destek mekanizmalarını güçlendirmek yer alıyor; bu sayede hatalı pozitif oranlarını daha da düşürmeyi ve tarama süreçlerinin verimliliğini mak- simize etmeyi hedefliyoruz.

Ayrıca, gerçek zamanlı izleme ve davranış analitiği yetenekle- rimizi genişleterek finansal suç risklerini proaktif olarak tespit etme ve müşterilerimize daha bütünsel, adapte olabilen bir risk yönetim platformu sunma vizyonuyla ilerliyoruz.

  • 2026’da yeni partnerlikler, teknoloji entegrasyonları veya sektör iş birlikleri planlıyor musunuz?

Sanction Scanner olarak, 2026 yılını küresel iş birliklerimizi ve teknoloji entegrasyonlarımızı derinleştireceğimiz kritik bir dönem olarak görüyoruz. Finansal suçların doğası ve regülasyonların kapsamı sürekli değişirken, bu dinamik ortama adaptasyon yeteneğimizin temelinde stratejik partnerlikler yatıyor.

Öncelikle, yapay zekâ ve makine öğrenimi yeteneklerimizi güçlendiren teknoloji sağlayıcılarla olan entegrasyonlarımızı artırarak, müşterilerimize daha yüksek doğrulukta ve daha hızlı uyum çözümleri sunmayı hedefliyoruz. Bu, özellikle derin sahtekârlıklar ve sentetik dolandırıcılık gibi yeni nesil karmaşık tehditlerle mücadelede hayati önem taşıyor.

Sektör iş birlikleri açısından ise, RegTech ekosistemindeki kilit oyuncular, finansal kuruluşlar ve ödeme hizmeti sağlayıcılarıyla olan bağlarımızı kuvvetlendirecek, böylece hem ortak çözümler geliştirecek hem de küresel ölçekte en iyi uygulamaların yayılmasına katkı sağlayacağız.

Özellikle uluslararası regülatif otoriteler ve uyum kuruluşlarıyla bilgi paylaşımı ve ortak eğitim programları düzenleyerek sektör genelinde farkındalığı artırmayı ve AML standartlarını uyumlu hale getirmeyi amaçlıyoruz. Bu dönemde ana stratejimiz, ürünlerimizi sadece bir tarama aracı olmaktan çıkarıp, müşterilerimizin tüm risk ve uyum süreçlerini uçtan uca yönetebilecekleri bütüncül bir 360° platform haline getirecek partnerliklere ve entegrasyonlara odaklanmaktır.

  • Gelecek perspektifinden baktığınızda, SanctionScanner’ın küresel vizyonunda nasıl bir konumlanma hedefliyorsunuz? Orta vadede markayı uluslararası rekabette farklılaştıracak temel avantajlarınız neler olacak?

Sanction Scanner’ın küresel vizyonu, finansal güvenliği güçlendirme misyonu doğrultusunda RegTech sektöründe yalnızca takip eden değil, standartları belirleyen ve sektörün yönünü şekillendiren global bir lider olmak üzerine kurulu. Bu doğrultuda bizi farklılaştıran temel unsurlar; çevik ve esnek ürün geliştirme kültürümüz, uluslararası regülasyonlara hızlı uyum sağlayan güçlü mimarimiz, kurumların operasyonel verimliliğini artıran akıllı süreç tasarımlarımız ve güven odaklı marka kimliğimizdir.

Türkiye’den doğan ancak global ölçekte etki yaratan bir teknoloji şirketi olarak, orta vadede hedefimiz AML alanında finansal kuruluşların ilk tercihi olmak ve küresel finansal sistemde risk yönetiminin vazgeçilmez bir bileşeni hâline gelmektir.