Avrupa pazarına adım atmanın yanı sıra ilk hedef coğrafyalarımız Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesi ve Bağımsız Devletler Topluluğu ülkeleri. Operasyonlarımız ise Birleşik Arap Emirlikleri, Azerbaycan ve Güney Afrika merkezli olacak. Bu stratejik odağımız hem yurtdışındaki Türk işletmelerine hem de Türkiye’ye giren uluslararası yatırımcılara sınır ötesi finansal erişim sağlama vizyonumuzla tamamen örtüşüyor. Uzun vadeli hedefimiz ise yurt dışında halka açılan ilk finansal kuruluş olarak global finansal inovasyonun öncüsü olmak.
Sipay CEO’su Semih Muşabak
- Sipay için “dijital dönüşüm” kavramı ne ifade ediyor?
Günümüzde dijital dönüşüm teknolojik ilerleme ifadesinin ötesinde tüm sektörlerde iş yapış biçimlerini, kullanıcı beklentilerini/deneyimlerini ve değer zincirlerini kökten değiştiriyor. Bizler için ise finansal hizmetleri teknolojiyle demokratikleştiren, kullanıcı deneyimini yapay zekâ ile güçlendiren, veriye dayalı/kişiselleştirilmiş güvenli ödeme çözümlerinin sunulmasını mümkün kılan bir değişimi ifade ediyor. Bu dönüşümün tam kalbinde de kuşkusuz finansal sistemin kapılarını şeffaflıkla aralayan açık bankacılık yer alıyor.
Sipay olarak finansal geleceğin şekillendiği sahnede yeniliklerin öncüsüyüz. İnovasyonun hız kazandığı, finansal özgürlüğün genişlediği ve rekabetin sektöre dinamizm kattığı bu dönemde fintek dünyasında çok katmanlı bir ekosistem yaratma hayaliyle hareket ediyoruz.
- Sunduğunuz çözümler bireysel kullanıcılarınızın ve deneyimini nasıl dönüştürüyor? KOBİ’lerin dijitalleşme yolculuğuna Sipay olarak nasıl destek veriyorsunuz?
Sipay özelinde 3 dikeyimiz bulunuyor. Bunlar: Sipay Ticari, Sipay Bireysel ve Sipay as a Service. Bu üç ana dikey altında sunduğumuz hizmetlerle tüm finansal çözümlere tek noktadan erişim sağlıyor, şirketlere ve bireylere tam anlamıyla finansal özgürlük sağlıyoruz.
Perakende işletmeler için gelişmiş POS altyapısı ve e-ticaret şirketleri için kapsamlı Sanal POS hizmetleriyle ödeme sistemlerini uçtan uca destekliyoruz. Bunun yanında entegrasyon gerektirmeyen Sipay Link gibi çözümlerimizle her satış kanalından kredi kartı, banka kartı veya dijital cüzdan ile hızlı, güvenli ve zahmetsiz ödeme alma imkânı sunuyoruz. Alternatif ödeme çözümlerimizin yanı sıra Walletgate ürünümüzle bireysel kullanıcılara yönelik sunduğumuz Dijital Cüzdan ve Ön Ödemeli Kart ürün altyapısını işletmelerin de kendi markaları altında kullanabileceği şekilde tasarlıyoruz. Cardgate ürünümüzle de kendi altyapımızı sunarak fintek şirketlerinin zaman ve maliyetten tasarruf etmesine yardımcı oluyoruz. Girişimcilerin finansal teknoloji ürünlerini hızlı ve etkili bir şekilde piyasaya sürmelerine olanak tanıyoruz.
Öte yandan açık bankacılığın hayatımıza girmesiyle hızla açık bankacılık lisansımızı aldık ve sektörümüzde bir ilke imza attık. Bu noktada bankalar ile müşteri arasındaki bir köprü vazifesi görüyoruz. Bunun yanında FAST sistemine dahiliz ve kullanıcılarımıza iBan oluşturabiliyoruz.
Tüm bunlara ek olarak geniş ürün gamımız sayesinde bütünleşik hizmetler de vermeye başladık. Artık kullanıcılarımız farklı bir finansal sisteme girmeden Sipay üzerinden tüm işlemlerini gerçekleştirebiliyor. Özetle; bölgenin ilk finansal pazaryeri olarak konumlanıyoruz.
- Yurt dışı operasyonlarınızı genişletirken hangi pazarlara öncelik veriyorsunuz ve bu pazarlarda dijital dönüşüm vizyonunuzu nasıl uygulayacaksınız?
Uluslararası genişleme yolculuğumuzda gözümüzü gelişmekte olan pazarlara dikiyoruz. Tamamlanan 78 milyon dolar tutarındaki B Serisi yatırım turumuz globalleşme stratejimizde önemli bir sıçrama anlamına geliyor. Avrupa pazarına adım atmanın yanı sıra ilk hedef coğrafyalarımız Ortadoğu ve Kuzey Afrika (MENA) bölgesi ve Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkeleri. Operasyonlarımız ise Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Azerbaycan ve Güney Afrika merkezli olacak. Bu stratejik odağımız hem yurtdışındaki Türk işletmelerine hem de Türkiye’ye giren uluslararası yatırımcılara sınır ötesi finansal erişim sağlama vizyonumuzla tamamen örtüşüyor. Uzun vadeli hedefimiz ise yurt dışında halka açılan ilk finansal kuruluş olarak global finansal inovasyonun öncüsü olmak.
- Dijital dönüşüme yön veren markalardan biri olarak önümüzdeki dönemde hangi teknolojilere yatırım yapmayı planlıyorsunuz?
Sipay olarak önümüzdeki dönemde yapay zekâ ve blok zinciri başta olmak üzere ileri teknolojilere yatırım yapmayı öncelikli hedefimiz olarak belirledik. Yapay zekâ ve makine öğrenimi, kredi puanlamadan kişiselleştirilmiş ürün önerilerine, risk yönetiminden dolandırıcılık tespitine kadar ciddi ölçüde finansal süreçleri dönüştürme gücüne sahip. Ve halihazırda Sipay olarak bu teknolojiler sayesinde müşterilerimize daha doğru, hızlı ve kişiye özel finansal deneyimler sunarken, aynı zamanda güvenlik ve veri şeffaflığını da en üst seviyeye taşıyoruz. Operasyonel verimliliği artıran otomasyon ve gerçek zamanlı veri analizi ile hem maliyetleri düşürüyor hem de stratejik inovasyonlara odaklanabiliyoruz.
Blok zinciri teknolojisi ise veri güvenliği ve şeffaflık alanında geleceğin altyapısını oluşturuyor. Sipay olarak, bu uygulamaları şirket içi süreçlerde test ediyor ve yakın gelecekte müşteri odaklı çözümlerde de öncü bir rol üstlenmeyi planlıyoruz. Bu yaklaşımımız, sıkı düzenlemelere tabi finansal ortamda inovasyonu temkinli ama kararlı bir şekilde hayata geçirirken, müşterilerimize kusursuz, güvenilir ve kişiselleştirilmiş hizmetler sunmamıza olanak sağlıyor.
Güçlü teknoloji yeteneğimiz ve hızla büyüyen dijital ekonomimiz sektöre önemli avantajlar sunuyor
- Küresel ölçekte fintech ekosistemine baktığınızda, Türkiye’nin dijital dönüşüm potansiyelini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye’de fintek yatırımları 2024 yılında rekor seviyeye ulaşmıştı. Bu yıl da trend devam ediyor. Türkiye’deki fintek sektörü güçlü bir şekilde büyümesini sürdürüyor. Startups.watch’un açıkladığı üçüncü çeyrek verilerine göre Türkiye girişim ekosisteminde 2025’in ilk dokuz ayında toplam 416 milyon dolar yatırım, 240 turda gerçekleşti. Söz konusu dönemde yatırım hacmine göre en fazla yatırım alan dikeyler Fintek, Oyun ve Yapay Zekâ oldu. Bu dikkat çekici artış, fintekin Türkiye girişimcilik ekosistemindeki stratejik rolünü ve hızla artan önemini gözler önüne seriyor.
Küresel ölçekte fintek ekosistemine baktığımızda da Türkiye’nin dijital dönüşüm potansiyelini oldukça yüksek görüyorum. Genç ve dinamik nüfusumuz, güçlü teknoloji yeteneğimiz ve hızla büyüyen dijital ekonomimiz sektöre önemli avantajlar sunuyor. Devlet destekleri, yatırım fonları ve hızlandırma programları ise girişimciler için yeni fırsatlar yaratıyor. Özetle; Türkiye fintek ekosistemi, global sahnede büyüyen ve şekillenen bir güç olarak öne çıkıyor.


