Sedat Avşar: Dijital dönüşümde inovatif ilerleme “yaratıcı yıkımın” en güçlü motoru


Techventure VC Yönetici Ortağı Sedat Avşar

  • Türkiye’de dijital dönüşümün girişimcilik dünyasına sunduğu en büyük fırsatlar neler?

Dijital dönüşüm aslında Türkiye’de girişimcilik ekosisteminin “eşitleyici gücü” haline geldi. Artık küçük bir ekip, doğru teknolojiyle dev bir kurumsal oyuncu kadar etkili işler yapabiliyor. Daha rekabetçi olabiliyorlar. Bu da aslında inovasyonun ilerlemesini de teşvik ediyor. Dijital dönüşüm Schumpeter’in inovasyon tanımındaki yaratıcı yıkımın (creative destruction) kavramının en güçlü motoru haline geldiğini gözlemliyoruz.

Bu dönüşümün sunduğu en büyük fırsatlar, verimlilik açığının kapatılması, genç teknik yeteneklerin dinamizmi, ve Türkiye’nin coğrafi köprü rolü etrafında şekilleniyor.

Özellikle KOBİ’lerin dijitalleşme açığı, yapay zekâ ve otomasyon tabanlı çözümlerle ciddi bir üretkenlik potansiyeli yaratıyor. Türkiye’nin finansal, sağlık ve üretim alanlarındaki güçlü altyapısı da bu dönüşümün hızlı benimsenmesini sağlıyor. Dolayısıyla artık mesele “teknoloji üretmekten” ziyade, onu doğru pazar problemlerine entegre etmekte. Bunun yanında, önümüzdeki dönemde kuantum teknolojileri, bu dönüşümün yeni bir dalgasını” oluşturacak gibi duruyor.

Henüz erken aşamada olmasına rağmen; kuantum hesaplama, güvenli iletişim ve yüksek doğruluklu sensör teknolojileri gibi alanlarda Türkiye’deki mühendislik ekosistemi ciddi bir potansiyele sahip. Bu teknolojiler, özellikle savunma, malzeme bilimi, ilaç geliştirme ve finansal modelleme gibi sektörlerde çığır açıcı etkiler yaratabilir.

  • Kısa ve orta vadede (1-5 yıl) dijital dönüşüm trendlerine dair öngörülerinizi bizimle paylaşır mısınız? Dijitalleşme kapsamında ön plana çıkacak alanlar/sektörler neler olabilir?

Önümüzdeki 5 yıl, “dijital dönüşümün gündelik hayata nüfuz ettiği” bir dönem olacak. Yapay zekâ artık bir özellik değil, işin ta kendisi olacak. Ben bu dönemi, “AI’nin görünmezleştiği” bir faz olarak görüyorum – her süreçte var ama artık fark edilmiyor. Trendler arasında uygulamalı yapay zekâ (Applied AI), endüstriyel otomasyon, sağlık teknolojileri, siber güvenlik, yeşil teknoloji ve dual-use çözümler ön çıkıyor.

Türkiye özelinde, üretim ve lojistik sektörlerinde dijitalleşme büyük bir ivme kazanacak; bu alanlarda yerli teknolojiler artık ihracat potansiyeline sahip olacak. Bu vadede kuantum teknolojilerini biraz daha fazla duymaya başlayacağız. Bu dönemdeki gelişmeler ışığında kurumlar gelişmelere bağlı olarak kuantum eylem planlarını oluşturmaya başlayabilir.

  • Türkiye ve küresel ölçekte dijital dönüşümü hızlandıracak ya da yavaşlatabilecek gelişmeler neler olabilir?

Dijital dönüşüm, sadece teknoloji değil, “karar alma kültürü” meselesi. Dolayısıyla hızını belirleyen faktörler sadece teknik değil, yönetsel ve stratejik. Türkiye’deki dönüşümü hızlandıracak unsurlar arasında kamu özel iş birlikleri, teşviklerin çıktı odaklı kurgulanması ve açık veri standartlarının yaygınlaşması öne çıkıyor.

Küresel ölçekte ise AI altyapı maliyetlerinin düşmesi ve enerji çıkmazı sorunun çözülmesi ve bölgesel GPU kapasitesi artışı ve buna yönelik yatırımlar dönüşümü hızlandıracak. Öte yandan, yetkin insan kaynağının yurtdışına göçü ve kurumsal dönüşümdeki yavaş adaptasyon süreci yavaşlatabilir. Burada önemli olan, teknolojiyi yalnızca “trend” olarak değil, “sürdürülebilir rekabet avantajı” olarak ele almak ve katma değerli geri dönüşüm ve verim elde edebilmek.

  • Dijital dönüşümde, girişimcilerin ve yatırımcıların payına düşen görev ve sorumluluklar sizce neler?

Dijital dönüşüm, tek bir tarafın çabasıyla değil, ekosistemsel kolektif bir bilinçle ilerler. Girişimciler burada inovasyonun kalbini oluştururken, yatırımcılar sistemin damarlarını besler. Girişimcilerin görevi, teknolojiyi sadece göstermek değil, değerini ölçülebilir hale getirmek. Bunu yaparken regülasyon uyumluluğu, teknoloji, güvenlik ve güvenilirliğiyle yapmak artık birer lüks değil, zorunluluk. Ülkemizdeki girişimciler için globali iyi analiz etmek ve geleceği iyi anlayarak geleceğe yön verecek fikirler ortaya çıkarmaya yönelik çalışmaları arttırmak olabileceğini söyleyebilirim.

Yatırımcıların görevi ise sadece sermaye sağlamak değil, müşteri erişimi, yönetişim ve etik standartlar gibi alanlarda destek vermek. VC lerin işleyişi de değişiyor girişimcilerle iyi etkileşim kurarak dijital dönüşümün sürdürülebilir olması, bu iki tarafın aynı vizyon etrafında birleşmesiyle mümkün.

  • Bir yatırımcı olarak, girişimcilerde “dijital dönüşüme liderlik edebilecek” hangi özellikleri arıyorsunuz?

Dijital dönüşüm liderliği, sadece teknoloji bilgisiyle değil, insani özellikler ve öğrenme becerisiyle ölçülür. Sonuçta tüm bu gelişmeler insan için insan merkezli olmak zorunda. Ben bir kurucuda öncelikle “öğrenme hızı ve adaptasyon kabiliyeti, sorunlarla başa çıkabilme yeteneği ve iyi bir analiz yeteneği gibi özellikler” ararım. Çünkü teknolojide neredeyse her altı ayda bir değişiyor; vizyonunu buna göre evriltmeyen bir ekip, birkaç çeyrek sonra geride kalır.

Ayrıca problemi verilerle tanımlayabilme, müşteri içgörüsüne dayalı ürün geliştirme, teknik-ticari denge ve veri güvenliği bilinci olmazsa olmaz özelliklerdir. Bunlar da aslında insanı merkeze alan yönetişim özelliğiyle daha doğru yönetilebilir. Bir de en önemlisi: takım kurma ve yetki delegasyonu. Çünkü gerçek dijital dönüşüm, tek bir kurucunun değil, yetki verilen bir ekibin ortak aklıyla gerçekleşir.

  • Techventure VC’nin yatırım planı nedir? Bu fon dağılımında özellikle hangi sektörlere ve teknolojilere öncelik veriyorsunuz?

Techventure olarak elbette yapay zekayı odağımıza aldık. Sektörel olarak ise özellikle biotech ve healthtech alanları başta olmak üzere, geçmişe kıyasla çok daha fazla derin teknoloji girişimlerine odaklanmış durumdayız.

Yapay zekâdaki hızlı gelişmeler, teknoloji üretiminin doğasını pozitif değiştirdiği gibi, derin teknoloji girişimlerinin de yüksek giriş bariyeri, uzun vadede yatırımcılar için daha faydalı ve katma değerli alanlar olduğunu düşündürüyor. Bununla paralel olarak, kuantum teknolojileri konusunda da yakın dönemde bir eylem planı oluşturmayı hedefliyoruz.

  • Son olarak, genç girişimcilere dijital dönüşüm yolculuklarında hem yatırımcı hem mentor bakış açısıyla vermek istediğiniz en önemli tavsiye nedir?

Genç girişimcilere en büyük tavsiyem, dijital dönüşümü sadece teknolojik bir dönüşüm olarak değil, aynı zamanda insanı merkeze alan zihinsel bir dönüşüm olarak görmeleridir. Bu yalnızca doğru teknolojiyi kullanmakla değil, aynı zamanda doğru bakış açısını geliştirmekle mümkündür.

Dijital dönüşüm yolculuğunda hız önemli ama değer yaratma çok daha kritik. Ben hem yatırımcı hem mentor olarak şunu gözlemliyorum. Fark yaratanlar; problemi derinlemesine anlayan, veriyi anlamlandırabilen ve yapay zekâ gibi teknolojileri stratejik olarak iş modellerine entegre edebilen ekipler oluyor.

Son olarak, tavsiyem şu olurdu: Dünyayı iyi izleyip, iyi analiz edin. Dijital dönüşümde kısa vadeli kazançların peşinden koşmak yerine, uzun vadede insanlığa, topluma ve ekosisteme katkı sağlayacak işler inşa etmeye odaklanın. Gerçek başarı, teknolojiyi kullanarak kalıcı bir etki yaratabilmekte yatıyor.