Yapay zeka yetenekleri katlanarak gelişmeye devam ediyor. Bu gelişime etki eden faktörlerin başında her gün kullandığımız araç ve sistemlerde Doğal Dil İşleme (NLP) özelliklerinin artması ve kabul görmesi geliyor. NLP’den yararlanan yapay zeka araçları, tekrarlayan günlük görevleri yerine getirmek ve şirketlerin daha karmaşık sorunlarını çözmek için kullanıcı dostu çözümler sunuyor. Bu durum bir diğer taraftan, doğal dil işleme teknolojilerinin gelecekteki istihdamı nasıl etkileyeceği sorusunu akıllara getiriyor.
Teknoloji sektörüne inovatif bir bakış açısı getirmeyi hedefleyen TesterYou’nun Kurucusu Barış Sarıalioğlu, NLP’nin gelecekteki iş dünyasının sürdürülebilirliği noktasında değerlendirmelerde bulunuyor.
Teknoloji hızla ilerlemeye devam ettikçe birçok endüstri, otomasyonun ve yapay zekanın etkisini hissetmeye devam ediyor. Her gün karşılaştığımız araç ve sistemlerde kullanımı artan Doğal Dil İşleme (NLP) teknolojileri, iletişim ve çalışma şeklimizde devrim yaratma potansiyeline sahipken aynı zamanda istihdamın geleceği hakkında bazı önemli soruları da gündeme getiriyor.
Şirketler ve kuruluşlar için zamandan ve kaynaktan tasarruf sağlama ve otomatikleştirme özelliği taşıyan NLP’nin, çeşitli alanlardaki insan işçilerin yerini alma potansiyeli ise son yıllarda yaygın olarak tartışılan konular arasında yer alıyor. Her yeni teknolojide olduğu gibi, doğal dil işleme teknolojilerinin de iş gücünde kullanımıyla ilgili bir takım etik hususlar mevcut.
NLP’nin İş Gücüne Uygulanması İçin Sorumlu Stratejiler Geliştirilmeli
NLP’den yararlanan yapay zeka araçlarının, şirketlere ve kuruluşlara maliyet tasarrufu, gelişmiş verimlilik, karar alma ve kuruluşların yeteneklerini genişletme gibi çok çeşitli faydalar sağlama potansiyeline sahip olduğunu söyleyen TesterYou Kurucusu Barış Sarıalioğlu şunları söyledi:
“NLP’nin iş gücüne uygulanması için sorumlu stratejiler geliştirmesi oldukça önemli. Kesin olan bir şey var ki, istihdamın geleceği hızlı teknolojik değişimle şekillenecek. Çalışanların gelecekte talep görecek yeni beceri ve bilgiler edinerek bu değişime hazırlıklı olmaları kritik önem taşıyor.
Bu yalnızca veri bilimi ve makine öğrenimi gibi teknik becerileri değil, aynı zamanda problem çözme, eleştirel düşünme ve yaratıcılık gibi yapay zeka kullanımıyla bile iş gücünde oldukça değerli olacak sosyal becerileri de içeriyor. Ana endişelerden biri NLP’den yararlanan yapay zeka araçlarının, halihazırda büyük ölçüde insan emeğine bağımlı olan endüstrilerde iş kayıplarına yol açabilmesi.
Yapay zeka, insan çalışanlara tekrarlanan görevlerde yardımcı olabilir ancak çalışanların sağlayabileceği düzeyde yaratıcılık, eleştirel düşünme ve problem çözme becerileri sağlama kapasitesine sahip değildir. Ayrıca müşterilerin ihtiyaç duyabileceği insani dokunuşun ve empatinin yerini alması da henüz mümkün görünmemektedir.”