Girişim sermayesi yatırım fonları ve gayrimenkul yatırım fonları gibi alternatif fonlara kolay erişim sağlayan fintech girişimi Fonmap, yatırım dünyasının demokratikleşmesine ve daha geniş kitlelere ulaşmasına destek oluyor.
Alternatif yatırım fonları dışında TEFAS fonlarına da yatırım fırsatı sunan Fonmap, yatırımcılara tüm işlemlerini tek bir uygulama üzerinden gerçekleştirme ve varlıklarını tek uygulama ile takip etme imkânı sağlıyor.
Alternatif yatırım fonlarını odağına alarak altyapısını bu amaçla kurgulayan Fonmap’in Kurucusu ve CEO’su Tuba Ertugay ile yatırım fonları dünyasını ve yatırım teknolojilerini konuştuk.
– Fonmap mobil uygulamanız hakkında bize kısaca bilgi verir misiniz?
Fonmap olarak sermaye piyasalarının fintech çözümü olmak üzere yola çıktık. Dijital dönüşümün getirdiği fırsatları en iyi şekilde değerlendirirken, tasarrufların gerçek anlamda tabana yayılmasını, bireysel yatırımcıların portföylerini çeşitlendirmelerini ve bu sayede topluma katkı sağlamayı temel önceliklerimizden biri olarak görüyoruz. Teknolojiyi insan odaklı bir anlayışla birleştirerek müşterilerimize en iyi yatırım deneyimini sunmayı hedefliyoruz.
Türkiye’de bir ilk olan Fonmap, gayrimenkul yatırım fonları (GYF) ve girişim sermayesi yatırım fonları (GSYF) başta olmak üzere, yatırımcıların alternatif yatırım fonlarına erişimini kolaylaştıran mobil uygulama. Amacımız yatırımcıların alternatif yatırım fonları hakkında bilgi edinip finansal okuryazarlıklarını artırırken, mobil uygulama üzerinden bu ürünlere kolaylıkla yatırım yapabilmelerini sağlamak.
Girişim sermayesi ve gayrimenkul yatırım fonları dışında, TEFAS fonlarını da Fonmap üzerinden müşterilerimize sunuyoruz. Böylece yatırımcılara tüm yatırım fonu işlemlerini tek bir uygulama üzerinden gerçekleştirme ve fon varlıklarını tek uygulama ile takip etme imkânı sağlıyoruz.
– Fonmap’in sunduğu çözümler ve sizi farklı kılan özellikleriniz neler?
Fonmap’ten önce girişim sermayesi ve gayrimenkul yatırım fonlarına erişim oldukça kısıtlıydı. Hatta, dijital ortamda erişmek imkansızdı. Bu fonları almak isteyen yatırımcıların ilgili fonun kurucusu olan portföy yönetim şirketine bizzat giderek sayfalar dolusu sözleşme imzalaması ve başka bir fonu almak istediğinde aynı süreci diğer bir portföy yönetim şirketine giderek tekrarlaması gerekiyordu. Portföy yönetim şirketinde hesap açılışı sonrasında da saklamacı banka/kuruluşta saklama hesabının açılması için birkaç hafta daha müşteriler bekliyordu. Saklama hesabı açılışı sonrasında ise, yatırımcıların her bir fon işleminin gerçekleştirilebilmesi için müşterilerden ıslak imzalı talimat alınıyordu. Haliyle yatırımcılar açısından oldukça kısıtlayıcı ve hatta caydırıcı bir süreçti.
Fonmap’le bu durumu tamamen değiştirerek bir devrim yarattık. Bireysel yatırımcılar mobil uygulama üzerinden 1 iş günü içinde tüm hesap açılış süreçlerini tamamlayarak, dağıtım anlaşması yaptığımız portföy yönetim şirketlerinin girişim sermayesi ve gayrimenkul yatırım fonlarına tamamen dijital ortamda yatırım yapabiliyorlar.
Sektöre sunduğumuz devrim niteliğinde bir diğer özellik de dijital pay devri. Bu özellikle yatırımcılara uzun vadeli bu fonların çıkış süresini beklemeden katılma paylarını diğer yatırımcılara devretme veya ihracını kaçırdıkları bu fonlara başka yatırımcılardan devralarak ulaşma imkânı sunuyoruz, böylece bu araçların likiditesinin artırılmasına katkı sağlıyoruz. Alternatif yatırım fonlarına sağladığımız erişim kolaylığı ve likiditenin, sermaye piyasalarına yepyeni bir soluk ve anlayış getireceğine inanıyoruz.
Yatırımcılar Fonmap ile:
• Mobil uygulama üzerinden hızlıca saklama hesabı açabilir,
• Farklı portföy yönetim şirketlerine ait alternatif yatırım fonlarına tek bir mobil uygulamadan yatırım yapabilir,
• Alternatif yatırım fonlarına dair detaylı bilgi ve analizlere ulaşabilirler.
– Yatırım teknolojileri alanındaki gelişmeleri nasıl değerlendirirsiniz? Bu alanda bizleri nasıl bir gelecek bekliyor?
Gerek ülkemizde gerekse dünyada bu alanda heyecan verici gelişmeler yaşanıyor. Artık yatırım ve hatta tüm finansal sektörün, müşterilerine güvenli ve kolay şekilde dijital ortamda hizmet sunduğu, bunun dışında kalan sistemlerin ise maalesef elendiği bir dünyadayız. Servis ve ürünlerinin dijital dönüşümünü zamanında gerçekleştiremeyen kurumlar kaçınılmaz olarak, finansal tüketicilerin ve hatta regülatörlerin taleplerine yetişememe, dijitalleşemediği için ölçeklendirme ve maliyet avantajı sağlayamama, yeterli ve kaliteli operasyonel kaynağı sunamama gibi sorunlarla mücadele etmek zorunda kalıyor. Dolayısıyla, bizleri bekleyen gelecek, teknolojiyi faaliyetlerinin merkezine alarak yatırımcılara hızlı, kolay ve fakat güvenli hizmet sunan finansal kurumların olduğu rekabetçi bir yatırım ortamı.
– Yatırım alanına odaklaşan bir fintech olarak, dikeyleşme ve bir alanda uzmanlaşmanın önemi hakkında neler söylemek istersiniz?
Artan rekabet ve zorlu ekonomik koşullar içinde finansal kuruluşlar da belli bir ürün veya servise odaklanarak büyümeyi seçmeye başladı. Rekabet dışında bunun bir nedenini de ben, teknolojiyi temeline oturtan girişimlerin, başarılı olmak için kaynaklarını dağıtmama ve etkin kullanma adına bunu seçtiğini de düşünüyorum. Nitekim biz de Fonmap olarak odağımıza, önce alternatif yatırım fonlarının dağıtımını aldık ve bu amaçla tüm altyapımızı kurguladık. Yani, tüm sermaye piyasası araçlarını veya tüm faaliyetleri değil, “Alternatif yatırım fonlarını” ve hatta bunun da “dijital dağıtımını” odak belirledik. Şimdi ise başarıyla tamamladığımız bu ana odağımıza, alternatif yatırım fonlarının bir üst kümesi olan menkul kıymet fonlarını da ekledik ve bu sene başında Fonmap kullanıcılarına ismimizle müsemma tüm fon evrenine erişim imkânı sağlamış olduk.
– Son yıllarda yatırım fonlarına ilgi artıyor. Yatırımcı sayısı ve fon çeşitliliğinde de artış var. Yatırım fonlarına ilgi sizce yeterli düzeyde mi?
Evet, oldukça sevindirici bir gelişme, Ülkemizde yatırım fonu yatırımcısı da yatırım fonu türleri de önemli oranda arttı, özellikle de geçtiğimiz yıl. Fakat sadece geçtiğimiz yıla bakmak eksik bir değerlendirmeye de neden olabilir, esasen SPK’nın öncülüğünde Takasbank nezdinde kurulan TEFAS’ın bu gelişmede payı çok büyük. Geçtiğimiz 10 yılda, TEFAS sayesinde yatırımcılar farklı kurucuların fonlarına her yerden erişebilir duruma geldiler ve bu da yatırımcı sayısını artırdı ve daha da önemlisi yatırımcıların bu fonları karşılaştırabilir hale gelmeleri sayesinde arz tarafı da yani menkul kıymet fonlarının kalitesi de arttı.
Fakat bu elbette yeterli değil, zira puzzle’ın eksik parçasına, alternatif yatırım fonlarına, erişim TEFAS’ta olmadığı için yatırımcıların portföylerini çeşitlendirmelerinde önemli bir grup yatırım aracı dışarıda kalıyordu. Fonmap ile biz de tam olarak bunu hedefledik, alternatif yatırım fonlarına erişimi demokratize edelim ve tüm bireysel yatırımcılar portföylerine bu fonları da dahil edebilsinler. Örneğin, gayrimenkulü tek başlarına almak yerine çok daha düşük tutarlarda bir GSYF’ye yatırım yaparak kiracısı, tapu harcı vb. ile uğraşmadan lisanslı profesyoneller tarafından yönetilen bir GYF aracılığıyla gayrimenkul yatırımı yapma imkanına kavuşsunlar veya halka açık olmayan ama geleceği parlak, potansiyeli yüksek şirketlere yatırım yapan bir GSYF’ye yatırım yaparak erken aşamada bu girişimlerin yatırımcısı olma imkanlarına kavuşsunlar. Bu sayede yatırımcılar, yatırım yaptıkları araçları çeşitlendirerek risklerini daha etkin yönetebilsinler, gayrimenkul yatırım fonu, girişim sermayesi veya özel sermaye yatırım fonlarına dair bilgi edinebilsinler, edindikleri bilgilerle ve analizlerle finansal okuryazarlıklarını artırsınlar, bilinçli yatırım yapsınlar.
– Yatırımcılar, alternatif yatırım fonlarına neden yatırım yapmalı?
Yatırım dünyasında “ideal” kabul edilen 60’a 40 hisse senedi ve tahvil dağılımı, günümüz dünyasının uzun vadeli yatırım hedeflerini karşılamak için artık yeterli değil. Alternatif yatırım fonları, adı üstünde alternatif araçlara yatırım yaptığı için yatırımcılara portföylerindeki çeşitliliği artırmalarını sağlıyor, bu da portföyün volatilitesini düşürürken getirisini dengeliyor.
Alternatif yatırım fonları farklı varlık sınıflarına ve stratejilere odaklanarak portföy çeşitlendirmesini destekler. Riskleri dağıtarak genel portföy dengesini artırır, yatırımcılara farklı piyasa koşullarından korunma imkânı tanır.
Geleneksel yatırım araçlarına kıyasla yüksek gelir elde edilmesine olanak tanıyabilir. Özellikle hızlı büyüme potansiyeli olan şirketlere yatırım yapan girişim sermayesi yatırım fonları beklentilerin üzerinde getiri sunabilir.
Bu fonlar genellikle uzun vadeli yatırım stratejisine odaklandığından yatırımcılar uzun vadeli büyüme fırsatlardan yararlanabilir. Geleneksel piyasa endekslerine bağımlı kalmadan farklı varlık sınıflarında işlem yapabilir. Bu da piyasa dalgalanmalarından daha az etkilenebilecekleri anlamına gelir.
Alternatif yatırım fonları sermaye piyasalarının gelişimi için de oldukça büyük önem taşıyor. Bu ürünlerin bilinirliğinin artması, hem uzun vadeli yatırım bilinci oluşmasını sağlayacak, hem de finansal okuryazarlığı artıracaktır.
