Dijital dönüşümü hiçbir zaman sadece bir teknoloji adaptasyonu olarak görmedik. Bizim için dijital dönüşüm, değişen pazar dinamiklerini doğru okuyarak, insanların ve şirketlerin finansal hayattaki gerçek sorunlarına daha kolay, daha hızlı ve daha yenilikçi çözümler üretme fırsatıdır. Bu nedenle yaklaşımımız, bu dönüşümü izlemek değil, ona yön vermek oldu.
Param Kurucu ve CEO’su Emin Can Yılmaz
- Dijital dönüşüm, iş dünyasında ve finansal süreçlerde artık sadece bir rekabet unsuru değil, var olmanın ön koşulu. Param olarak dijital dönüşüm sürecine nasıl yaklaşıyorsunuz?
Dijital dönüşüm, artık sadece teknolojik bir altyapı yenilemesi değil; iş yapış şekillerimizi, hizmetlerimizi ve müşteri iletişimimizi kökten değiştiren, kaçınılmaz bir gerçeklik. Bu dönüşüm, küresel üretkenliği artırmaktan yaşam kalitesini iyileştirmeye kadar her alanda büyük bir etkiye sahip. Bu süreci doğru okuyabilen, ihtiyaçları doğru tespit eden ve gerekli adımları hızla atabilen kurumların geleceğin kazananları olacağına inanıyorum. Özellikle pandemi süreci, bu dijitalleşme adımlarını hızlandıran bir katalizör oldu ve müşterilerin hızlı, güvenli ve kesintisiz erişim beklentisini kalıcı hale getirdi.
Biz dijital dönüşümü hiçbir zaman sadece bir teknoloji adaptasyonu olarak görmedik. Bizim için dijital dönüşüm, değişen pazar dinamiklerini doğru okuyarak, insanların ve şirketlerin finansal hayattaki gerçek sorunlarına daha kolay, daha hızlı ve daha yenilikçi çözümler üretme fırsatıdır. Bu nedenle yaklaşımımız, bu dönüşümü izlemek değil, ona yön vermek oldu.
Bu vizyonla, dijitalleşmeyi iş modelimizin tam merkezine yerleştirdik. Param çatısı altında dijitalleşmenin getirdiği bu dönüşümden faydalanıyor, sektördeki liderliğimizi pekiştirmeye ve müşterilerimize yenilikçi çözümler sunmaya devam ediyoruz.
- Param başta olmak üzere sahip olduğunuz markalarla farklı müşteri segmentlerine hitap ediyorsunuz. Bu ürün ailesi, Türkiye’nin ödeme ekosisteminde nasıl bir değer yaratıyor? Ekosistem içerisindeki yerinizi nasıl tanımlarsınız?
Param olarak yola çıkarken en başından beri ana hedefimiz, hayatın doğal akışına uygun ve kullanıcı deneyimini merkeze alan finansal teknolojiler geliştirmek oldu. Bu hedef doğrultusunda, hem bireysel hem de kurumsal müşterilere dokunan, çift katmanlı bir değer yaratma modeli oluşturduk. İşletmelere yönelik hizmetlerimizle, onların iş süreçlerini dijitalleştirerek daha verimli hale getiriyor ve rekabette bir adım öne çıkmalarını sağlıyoruz. Son kullanıcıya yönelik ürünlerimizle ise, bireylerin günlük finansal ihtiyaçlarını kolaylaştırıyor ve finansal hizmetlere erişimlerini artırıyoruz.
Param Grup ürün ailesi, Türkiye’nin ödeme ekosisteminde hem işletmelerin hem de son kullanıcıların hayatını kolaylaştıran, aradaki sınırları kaldıran ve tüm paydaşlar için değer yaratan bir köprü görevi görüyor. Amacımız, kurduğumuz bu güçlü güven ilişkisini ve sürekli gelişim vizyonumuzu koruyarak en iyi hizmeti sunmaya devam etmek.
Teknolojik gücümüzü ve yenilikçi iş modellerimizi uluslararası pazarlara taşıyarak, küresel fintech ekosistemindeki başarılı yolculuğumuzu sürdüreceğiz
- Uluslararası genişleme ve iş birlikleri konusunda güncel ve gelecek dönem hedeflerinizi paylaşabilir misiniz?
Bizim için sürdürülebilir büyümenin yolu, global bir marka kimliğine sahip olmaktan geçiyor. Finansal teknoloji alanında Türkiye’de elde ettiğimiz liderliği ve tecrübeyi sınırlarımızın ötesine taşıyarak küresel bir oyuncu olma vizyonuyla hareket ediyoruz. Bu hedefi sadece bir büyüme stratejisi olarak değil, aynı zamanda başarılı bir Türk şirketinin ülkemizi uluslararası arenada en iyi şekilde temsil etme sorumluluğu olarak görüyoruz.
Bu vizyon doğrultusunda ilk somut adımımızı 2020 yılında Birleşik Krallık’ta aldığımız ‘Param UK’ lisansımızla atarak Avrupa’daki faaliyetlerimize başladık. Ardından, Avrupa pazarında daha hızlı ve etkin bir büyüme için en doğru stratejinin satın alma olduğuna karar verdik. Bu kararımızın bir sonucu olarak, 2023 yılında Orta ve Doğu Avrupa’nın lider “Şimdi Al, Sonra Öde” (BNPL) servis sağlayıcısı Twisto’yu bünyemize kattık. Avrupa’daki varlığımızı ve operasyonel gücümüzü daha da pekiştirmek amacıyla yine 2023’te Hollanda’da ‘Param Holdings International’ı kurduk.
Twisto’nun Param ailesine katılmasıyla birlikte, sadece bir yıl gibi kısa bir sürede Romanya pazarına başarılı bir giriş yaptık ve 2024 yılında şirketi, 11 yıl sonra ilk kez operasyonel kârlılığa geçirmeyi başardık. Bu süreçte Trendyol, GoPay, Temu ve bölgenin en büyük pazar yerlerinden eMAG gibi devlerle önemli iş birliklerine imza atarak Twisto’nun bölgesel bir bütünleşik finans hizmetleri sağlayıcısına dönüşümünü hızlandırdık.
Gelecek dönemdeki yol haritamız da bu stratejiyi destekler nitelikte. Şu an Twisto ile Çekya, Polonya ve Romanya olmak üzere üç ülkede faaliyet gösteriyoruz. Yakın dönemdeki ilk hedefimiz Bulgaristan pazarına girmek, 2027 yılına kadar da bu sayıyı altı ülkeye çıkarmak istiyoruz.
Ayrıca, sahip olduğumuz AB lisansının pasaportlama avantajını kullanarak 2026 yılında Payment Acceptance hizmetlerimize başlamayı hedefliyoruz. Bu yeni hizmetimizi önce operasyonel olduğumuz ülkelerde, ardından hızla tüm Doğu Avrupa’da yaygınlaştıracağız. Türkiye’de kanıtladığımız teknolojik gücümüzü ve yenilikçi iş modellerimizi uluslararası pazarlara taşıyarak, küresel fintek ekosistemindeki başarılı yolculuğumuzu kararlılıkla sürdüreceğiz.
Param Grubu çatısı altındaki her bir markamız, ekosistemin farklı bir parçasını tamamlıyor
- Türkiye’de finansal teknolojiler hızla gelişiyor, ancak sektör hâlâ büyüme potansiyelinin başında. Sizce finansal teknolojiler ekosisteminin geleceğini hangi dinamikler şekillendirecek? Param olarak bu gelecekte nasıl bir liderlik rolü üstlenmeyi hedefliyorsunuz?
Türkiye; yetenekli ve dinamik nüfusu, gelişmiş finansal altyapısı ve teknolojiye olan yatkınlığıyla fintek sektörü için güçlü bir zemin sunuyor. Yaklaşık 700 aktif fintek girişimiyle ekosistemimiz her geçen gün daha da zenginleşiyor.
Önümüzdeki dönemi birkaç dinamiğin şekillendireceğini öngörüyoruz. Bunlardan ilki, bankalar ve fintekler arasındaki artan iş birlikleridir. Finteklerin dinamik ve çevik yapıları, geleneksel bankacılık anlayışını yatırım yapmaya ve dönüşüme teşvik ediyor. Bu durum, rekabeti daha iş birliği odaklı bir hale getirerek, pazarın sınırlarını yeniden çiziyor ve nihayetinde kullanıcıya daha fazla değer ve daha iyi hizmet olarak geri dönüyor.
Bununla birlikte, bütünleşik finans anlayışının da öne çıktığını görüyoruz. Nitekim müşteriler tek bir dikeyde çözümden ziyade, finansal yolculuğun tamamına dokunan deneyimler talep ediyor.
Bizim fintek ekosistemindeki öncü rolümüz tam da bu noktada başlıyor. Param’ı en başından beri üreticiden tüketiciye kadar uçtan uca bütünleşik finans hizmetleri sunan, finansal süreçlerde tam entegrasyon sağlayan, finansın teknolojiye dokunduğu her noktada değerli çözümler üreten bir fintek şirketi olarak konumlandırıyoruz.
Bu doğrultuda, Param Grubu çatısı altındaki her bir markamız, ekosistemin farklı bir parçasını tamamlıyor. Param ile sanal, fiziki, cep POS hizmetleri ve e-para ürünleri sunarken, Kredim ile Türkiye’yi ‘Şimdi Al, Sonra Öde’ modeliyle tanıştırdık ve iş modelimizi tüketici finansmanının yanı sıra kurumsal ve ticari segmentte ödeme ve tahsilat çözümlerinin yarattığı nakit akışına dayalı tedarikçi ödemelerini finanse ederek çeşitlendirdik.
Finrota ile online tahsilat ve açık bankacılık hizmetlerimizle iş ortaklarımızın yanındayız. Univera’yla satış, servis, lojistik ve CRM alanlarında uçtan uca entegre yazılım çözümleri sunuyoruz. Nebim’le ise perakende, toptan satış ve üretim sektörleri için optimize edilmiş ERP yazılımları geliştiriyoruz.
Tüm bu bütünleşik yapının teknolojik omurgasını ise ParamTECH inşa ediyor. Yani bir müşterimize gittiğimizde ona sadece bir ödeme altyapısı değil, ihtiyaç duyabileceği tüm teknolojik ve finansal çözümleri tek bir çatı altında sunuyoruz. Bu bütünleşik yapıyı, Twisto markamızla Avrupa’ya da taşıdık.
Ülkemizin dijital ekonomi vizyonuna katkı vermeyi de önemsiyoruz. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın Dijital Türk Lirası ekosistemi kapsamında yayımlanan çağrıya yanıt vererek proje önerilerimizi sunduk. Programlanabilir ödemeler, jetonlaştırma, çevrim dışı ödeme altyapıları ve kullanıcı egemen kimlik modeli ile dijital para kullanımı gibi alanlarda birikimimizle sürece değer katmayı hedefliyoruz.
- 2025 yılının son çeyreğine girerken, Param’ın bu yıla dair performansını nasıl değerlendiriyorsunuz?
2025, Param Grubu için stratejik hedeflerimize emin adımlarla ilerlediğimiz, hem mevcut iş birliklerimizi güçlendirdiğimiz hem de yeni ve vizyoner adımlar attığımız, ParamPOS ve ParamKart’taki güçlü performansımızı koruduğumuz son derece verimli bir yıl oluyor.
Bu yılki en önemli gelişmelerden biri, Adalet Bakanlığı ile yıllardır devam eden “AdaletKart” projemizin sözleşmesini üç yıl süreyle daha yenilememiz oldu. Bu iş birliğiyle, Adalet Bakanlığı personelinin hayatını kolaylaştıran ve hem kurumsal kimlik kartı hem de ön ödemeli kart özelliklerini bir arada sunan AdaletKart hizmetlerimize devam ediyoruz.
Bir diğer önemli adımımız ise lojistik sektörünün köklü oyuncusu Dinçer Lojistik ile güçlerimizi birleştirerek YolParam’ı ortak bir proje olarak hayata geçirmek oldu. Altyapısını en başından beri ParamTECH’in sağladığı YolParam’a ortak olarak, Dinçer Lojistik’in saha uzmanlığı ile bizim finans ve ürün geliştirme tecrübemizi aynı çatı altında birleştirdik.
İnovasyonun DNA’mızda olduğunu gösteren bir diğer gelişme de, grup şirketlerimizden ParamTECH’in bu yıl hayata geçirdiği ParamTECH AI Platformu oldu. Bu platform, kurumların kendi verileriyle kendi yapay zekâ sistemlerini geliştirmesine imkân tanıyarak, teknolojiyi sadece tüketilen değil, kurum içinde üretilen ve yönetilen bir yetkinliğe dönüştürüyor.
Yılın geri kalanında da aynı kararlılıkla çalışarak hem yurt içinde hem de uluslararası pazarlarda etkimizi artırmaya, kullanıcılarımızın tüm finansal yolculuğunu kapsayan yenilikçi çözümler üretmeye ve fintek ekosistemine yön vermeye devam edeceğiz.
Türkiye ve Avrupa’da 1400’ü aşkın çalışma arkadaşımızla çok kültürlü bir yapıya sahibiz
- Param Grup gibi büyük ve çok uluslu bir yapıyı yönetmenin getirdiği liderlik dinamikleri nelerdir? Özellikle farklı kültürel geçmişe sahip ekipleri ortak bir vizyona entegre etme ve motive etme konusunda nasıl bir yaklaşım benimsiyorsunuz?
Param Grubu olarak Türkiye ve Avrupa’da 1400’ü aşkın çalışma arkadaşımızla çok kültürlü bir yapıya sahibiz. Bu ölçekte bir organizasyonu yönetmenin temel dinamiği, hızı ve esnekliği korurken, ortak bir vizyon etrafında bütünlüğü sağlamaktan geçiyor. Global çapta satın almalar gerçekleştirmek, hem şirketimiz hem de benim için son derece heyecan verici ve öğretici bir süreç. Elbette, globalleşme beraberinde bazı zorlukları da getiriyor.
Nitekim farklı ülkelerin regülasyonlarına, operasyonel standartlarına ve en önemlisi iş kültürlerine uyum sağlamak gerekiyor. Bu kültürel farklılıkları yönetmek, başlangıçta uyum gerektiren bir süreçti. Bizim bu konudaki yaklaşımımız, satın aldığımız yapıları tek tip bir kalıba sokmaktan ziyade, onların güçlü yönlerini, yenilikçi teknolojilerini ve yetenekli ekiplerini kendi DNA’mıza dahil ederek bir sinerji yaratmak oldu. Bunu da en başta açık iletişimle sağlıyoruz.
Farklı kültürlerden gelen tüm ekip arkadaşlarımızın, Param’ın ortak vizyonunu ve hedeflerini anlamasını ve benimsemesini önemsiyoruz. Farklılıklarımızdan beslenen ama aynı hedefe koşan, ortak bir ekip kültürü oluşturuyoruz.


