Derya Ekemen Fidan: Finansın dijitalleşmesini odağımıza alıyor, operasyonel süreçleri güvenli ve yenilikçi teknolojilerle yeniden tasarlıyoruz

Octet Türkiye CEO’su Derya Ekemen Fidan


  • Yıllardır bankacılık ve finansal teknolojiler ekosisteminde liderlik rollerini üstlenen bir isim olarak ödeme/tahsilat/para transferlerindeki dijitalleşme sürecini nasıl özetlersiniz?

Ödeme ve tahsilatın dijitalleşmesi, işletmelerin finans süreçlerini temelden dönüştürdü. Türkiye’de bugün 117 milyon aktif dijital müşteri bulunuyor; bunun yaklaşık 4,6 milyonu kurumsal segmentteki dijital kullanıcılar. Ticaret Bakanlığı ve TOBB verilerine göre Türkiye’de yaklaşık 1,5 milyon faal sermaye şirketi bulunduğu dikkate alındığında 4,6 milyon kurumsal dijital kullanıcı, işletmelerin finansal dijitalleşmeye güçlü bir şekilde entegre olduğunu gösteriyor.

Eskiden manuel, uzun ve karmaşık işleyişlere dayanan süreçler, bugün anlık transfer sistemleri (FAST) ve API tabanlı entegrasyonlar sayesinde gerçek zamanlı, izlenebilir ve entegre akışlara evrilmiş durumda. Bu sayede işletmeler ödemelerini ve tahsilatlarını saniyeler içinde tamamlayabiliyor, nakit akışlarını anlık olarak takip edebiliyor, finansmana çok daha hızlı erişebiliyor ve nakit akış görünürlüğünde %30’a varan iyileşme sağlanıyor.

Banka–fintek iş birlikleri alternatif ödeme ve tahsilat kanallarıyla finansal esneklik sağlarken açık bankacılık veri paylaşımını hızlandırıyor. Bu sayede özellikle B2B alanda teminat, talimat ve değerlendirme süreçleri dijitalleşerek daha güvenli ve verimli hale geliyor.

Tüm bu gelişmeler bize, artık finansal teknolojilerin gündelik hayatın ayrılmaz bir parçası olduğunu net bir biçimde gösteriyor.

  • Ödeme ve tahsilat çözümlerinde dijitalleşme adına nasıl bir gelecek bizleri bekliyor? Sektörün geleceği adına kritik olarak nitelendirdiğiniz hususlar neler?

Gelecekte ödeme ve tahsilat çözümleri alanında veriyi yönetmek ve doğru yorumlamak, parayı yönetmekle eşdeğer hale gelecek. Finansal ekosistem gerçek zamanlı, veri odaklı ve müşteri deneyimi merkezli bir yapıya doğru hızla evriliyor. Anlık analizler ve hızlı karar alma mekanizmaları, işletmelerin tahsilat hızını artırırken nakit akışlarını da daha güçlü bir zemine oturtacak.

2024 verilerine göre Türkiye’de dijital ödemelerin toplam hacmi 3,2 trilyon TL’yi aştı. Bu hacmin önümüzdeki beş yılda %70’inin dijital kanallar üzerinden gerçekleşmesi bekleniyor. Mobil cüzdanlar, QR kod ve temassız ödeme yöntemleri günlük hayatın standartları haline gelirken hız, güvenlik ve şeffaflık müşteri deneyiminin en kritik unsurları arasında yer alacak. 

Gelişmiş teknolojiler sayesinde elde edilen veriler müşteri davranışlarını öngörmek ve yeni iş modelleri geliştirmek için de kullanılacak. Yapay zekâ, dolandırıcılık tespiti ve risk yönetiminde kritik rol üstlenirken regtech çözümleri ve uyum süreçleri güven ortamını tesis etmede öne çıkacak.  Güven, teknolojik yenilikler kadar öne çıkan bir değer haline gelirken, sürdürülebilir finans yaklaşımları ve kapsayıcı iş modelleri de fintek ekosisteminin sağlıklı büyümesinde kilit rol oynayacak.

  • Türkiye’nin bölgesel bir fintek merkezi olma yolculuğunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Fintek ekosistemi Türkiye’de son yıllarda ciddi bir ivme yakaladı. 2024 yılı itibarıyla ülkemizde 901 fintek girişimi bulunuyor, bunların 731’i aktif şekilde faaliyet gösteriyor. Yine aynı yıl fintek yatırımlarının 194 milyon dolar seviyesine ulaştığını görüyoruz. Bu tablo, Türkiye’nin sadece yerel ölçekte değil bölgesel ölçekte de güçlü bir oyuncu olma yolunda hızla ilerlediğini ortaya koyuyor.

Dijital bankacılıktan ödeme kuruluşlarına, açık bankacılık uygulamalarından yapay zekâ tabanlı çözümlere kadar geniş bir yelpazede yapılan yatırımlar, Türkiye’nin bölgesel bir merkez olma iddiasını güçlendiriyor. Genç ve teknolojiye entegre nüfus ayrıca düzenleyici kurumların attığı adımlar bu yolculuğun en büyük destekçileri.

Türkiye’nin bölgesel bir fintek merkezi haline gelmesi, sadece yatırımcı ilgisini artırmakla kalmayacak; aynı zamanda KOBİ’lerden büyük şirketlere kadar geniş bir kitlenin dijitalleşme yolculuğunu da hızlandıracak. Octet Türkiye olarak tam da bu dönüşümün merkezinde yer alıyoruz. B2B ödeme ve tahsilat çözümlerimizle işletmelerin finansal süreçlerini hızlandırırken, ekosistemin gelişimine katkı sağlıyoruz.

  • Octet Türkiye’nin, kullanıcılarına sunduğu çözümleri kısaca özetler misiniz?

Bizim yaklaşımımız, B2B segmentinde uçtan uca tahsilat ve ödeme çözümleri geliştirmek üzerine kurulu. Temel bakışımız buradan şekilleniyor. Tahsilat çözümleri alanında Sanal POS, Doğrudan Borçlandırma Sistemi (DBS), Request to Pay ve NFC tabanlı tahsilat ürünlerimiz bulunuyor. Sanal POS sistemimiz, işletmelerin tahsilat ve ödeme süreçlerini hızlandırırken işletme sermayesi yönetiminde fark yaratıyor. DBS ile satıcılar, bankalarda hesap açmadan, tek tek bankalarla iletişime geçmeden alıcılarının limitlerini görüp doğrulayarak vadeli alacaklarını güvence altına alıyor ve vadelerinde Octet üzerinden tahsilatlarını gerçekleştirebiliyor. Request to Pay ile işletmelere Octet Portal üzerinden 7/24 nakit tahsilat avantajını sunarken NFC teknolojisiyle çalışan Octet Mobil uygulamamız sayesinde firmaların tahsilat süreçlerini dijitalleştirerek iş akışlarını kolaylaştırıyoruz.

Şirketlerin iç ve dış piyasalarda ödemelerini sorunsuz bir şekilde yönetebilmeleri için sunduğumuz ödeme çözümleri ise Tedarikçi Finansman Sistemi ve Master Merchant’tan oluşuyor. Tedarikçi Finansman Sistemi ile alıcılar işletme sermayesi ve bilançolarını daha verimli yönetirken Master Merchant çözümümüz sayesinde alıcılar ödeme vadelerini uzatabiliyor ve nakit akışlarını daha esnek hale getirebiliyorlar. Kısacası, sunduğumuz çözümlerle işletmelerin hem tahsilat hem de ödeme süreçlerini uçtan uca güvenli, hızlı ve dijital bir yapıya taşıyoruz.

  • Güncel verilerle Octet Türkiye’nin işlem hacimleri/adetlerini yıllar içerisindeki değişimlerle birlikte bizimle paylaşır mısınız?

2023 yılında işlem hacmimiz 27 milyar TL seviyesindeydi. 2024 sonunda 55 milyar TL’yi aştı. İşlem adedimiz 305 bine ulaştı ve ortalama işlem tutarımız 183 bin TL’ye kadar yükseldi. Bugün 7.500’den fazla müşteriye hizmet veriyoruz. Müşterilerimizin %50’si KOBİ segmentinde yer alıyor.  Hedefimiz, işlem hacmimizi önümüzdeki dönemde 100 milyar TL’nin üzerine çıkarmak. Bu büyümeyi sadece hacimsel değil, aynı zamanda sürdürülebilir ve müşteri deneyimi odaklı olarak sürdürmeyi amaçlıyoruz.

  • Octet Türkiye’nin yeni yatırımları, pazara sunacağı yenilikler neler olacak? Markanızın gelecek planlarından bahseder misiniz?

Önümüzdeki dönemde özellikle yapay zekâ ve veri analitiği alanındaki yatırımlarımıza ağırlık vermeyi planlıyoruz. Amacımız müşteri deneyimini daha da iyileştirmek, yeni nesil teknolojilerle operasyonel verimliliği en üst seviyeye taşımak ve bu doğrultuda yenilikçi çözümler geliştirmek. Gelecek vizyonumuzun merkezinde; ölçeklenebilir, özelleştirilebilir ve farklı sektörlerin ihtiyaçlarına hitap eden hizmetler sunmak yer alıyor. Bununla birlikte açık bankacılık tarafında da büyük fırsatlar görüyoruz. Bu alandaki yatırımlarımızı derinleştirerek ekosisteme daha fazla değer katmayı hedefliyoruz.

  • Ödeme yöntemlerinin dijitalleşmesinde, yapay zekâ başta olmak öne çıkan teknolojiler neler? Octet Türkiye bu teknolojileri çözümlerine nasıl entegre ediyor?

Her sektörde olduğu gibi, ödeme yöntemlerinin dijitalleşmesinde de yapay zekâ ve makine öğrenimi başrolde. Ayrıca kriptografi, ağ tokenizasyonu ve küresel ölçekte ISO 20022’ye dayalı veri işleme öne çıkan teknolojiler arasında. Bu teknolojilere dayanarak küresel oyuncular, daha hızlı nakit dönüşü, küresel ölçekte ölçeklenebilirlik, sahteciliği önleme ve daha iyi kullanıcı deneyimi hedefliyor. Octet Türkiye olarak biz de finansın dijitalleşmesini odağımıza alıyor, operasyonel süreçleri güvenli ve yenilikçi teknolojilerle yeniden tasarlıyoruz. Attığımız her adımda, B2B segmentinde şirketlerin nakit akışını rahatlatan teknolojiler geliştiriyor, sektöre yön verirken müşterilerimizin iş süreçlerine somut değer katmayı amaçlıyoruz.