Revo Capital Kurucu Ortak ve Yönetici Direktörü Cenk Bayrakdar
Türkiye son on yılda sessiz ama derin bir dijital dönüşüm yaşadı. Bugün artık bir “dijital ekonomi” den söz ediyorsak, bu ne tesadüfen oldu ne de yalnızca kamu dijitalleşme politikalarıyla sınırlı kaldı. Bu dönüşüm; teknoloji üreten girişimcilerin cesareti, yatırımcıların uzun vadeli inancı ve ülkemizin mühendislik gücüne duyulan güven sayesinde gerçekleşti. Türkiye artık sadece dijitalleşen değil; dijitali üreten, ihraç eden ve dönüştüren bir ülke haline geldi.
Uzun yıllar dijitalleşme “teknolojiyi tüketmek” anlamına geliyordu. Ancak son beş yılda tablo kökten değişti. Bugün yapay zekâ, fintech, sağlık teknolojileri, oyun ve SaaS gibi dikeylerde dünyanın dikkatini çeken girişimlerimiz var.
Bu yalnızca ekonomik değil; aynı zamanda kültürel bir dönüşüm. Türkiye’nin genç, dinamik ve teknolojiye yatkın nüfusu bu değişimin en büyük avantajı. 84 milyonluk nüfusun %80’i akıllı telefon kullanıyor, %65’i mobil cüzdanlarla ödeme yapıyor, ve 3,7 milyon KOBİ dijital altyapılar üzerinde faaliyet gösteriyor. Artık dijitalleşme sadece büyük şehirlerin değil, Anadolu’daki üreticinin, esnafın ve mühendislik firmasının da hikayesi.
Bir zamanlar teknoloji ithal eden Türkiye, bugün yazılım ve teknoloji ihraç eden bir ülke. 2025 itibarıyla Türkiye’de 982 fintech şirketi faaliyet gösteriyor. Bunların 293’ü ödeme, 130’u bankacılık teknolojileri, 127’si blockchain, 101’i yatırım-ticaret ve 64’ü finansman dikeyinde. Yalnızca fintech alanında 2024’te 194 milyon dolar, 2025’in ilk dokuz ayında ise 202 milyon dolar yatırım gerçekleşti; bu Türkiye’yi dünyada 20. sıraya, işlem sayısında ise 11. sıraya taşıdı.
Oyun sektöründe Avrupa’nın ikinci büyük yatırım hacmine sahip olmamız, siber güvenlikte 300’ü aşkın aktif girişim, ve dijital sağlıkta 82 milyon vatandaşın e-Nabız sistemine entegre olması bu dönüşümün ölçeğini gösteriyor.
,Ancak tablo ne kadar parlak olursa olsun, Türkiye’deki erken aşama sermaye döngüsünün ortasında hâlâ ciddi bir boşluk var. Her yıl 10 binden fazla startup kurulmasına rağmen, bunların yalnızca %3,4’ü Series A yatırımına ulaşabiliyor. Bu oran İngiltere’de %16, Almanya’da %21. İşte bu “missing middle” yani Series A–B boşluğu, Revo Capital’in yeni fonunun odak noktası.
Sermaye ve vizyonla büyüyen bir ekosistemin merkezindeyiz
2013’te Türkiye’de girişim sermayesi henüz bilinmeyen bir kavramken kurulan Revo Capital, sermayeyi bilgi, tecrübe ve vizyonla birleştiren bir köprü olarak doğdu. İlk günden beri inancı netti: “Dünya standartlarında teknoloji şirketleri Türkiye’den doğabilir.” Bugün bu inancı rakamlarla anlatabiliyor: 250 milyon doların üzerinde fon büyüklüğü, 48 yatırım, 18 exit, ve her biri kendi alanında “ilk” olma özelliği taşıyan girişimler.
Bu başarı hikâyelerinden biri olan Midas, Türkiye’nin ilk komisyonsuz yatırım platformu olarak bireysel yatırımcı deneyimini dönüştürdü. 2024’te Portage liderliğinde aldığı 45 milyon dolarlık Seri A yatırımının ardından, 2025’te QED Investors liderliğinde IFC, Spice VC ve HSG gibi global yatırımcıların katılımıyla 80 milyon dolarlık Seri B turunu tamamladı. Bugün 3,5 milyondan fazla kullanıcıya, 2,3 milyar dolar varlık büyüklüğüne ve hızla artan işlem hacmine ulaşarak Türkiye’nin küresel ölçekte en dikkat çeken fintech girişimlerinden biri haline geldi.
Roamless, 200’den fazla ülkede tek eSIM ile küresel bağlantı sunan teknoloji şirketi olarak, 2023’te Revo Capital liderliğinde aldığı tohum yatırımı sonrası hızla büyüdü ve şu anda uluslararası yatırımcılarla Seri A turunu kapatma aşamasında.
Revo Capital, fintech alanında bugüne kadar birçok önemli exit’e imza attı. Foriba, Türkiye’nin öncü e-fatura ve e-dönüşüm çözümleri sağlayıcısı olarak 2019’da ABD merkezli Sovos tarafından satın alındı. Paraşüt, KOBİ’ler için geliştirilmiş bulut tabanlı ön muhasebe ve finans yönetimi platformu olarak 2019’da Mikro-Zirve Grubu’na katıldı.
Yazara, dünyanın ilk global SoftPOS sağlayıcılarından biri olarak geliştirdiği, Visa ve Mastercard sertifikalı çözümüyle 2024’te Global Payments tarafından satın alındı. Satış sonrası Türkiye kaynaklı bir teknoloji olarak küresel POS pazarında büyümeye devam ediyor. Figopara ise tedarik zinciri finansmanı ve dijital alacak yönetimi platformu olarak 2023’te exit etti; Revo Capital Figopara’nın kurucu yatırımcılarındandı.
Revo Capital: Türkiye’nin dijital geleceğine yatırım yapan güç
Revo’nun Türkiye’ye uluslararası sermaye çekme gücünü gösteren en önemli veri, 2021–2025 arasında portföy şirketlerine giren 3,5 milyar doların üzerindeki follow-on yatırımdır. Bu, Türkiye’deki tüm girişim yatırımlarının yaklaşık %54’ünü, üstelik bu sermayenin %92’sinin global yatırımcılardan geldiğini gösteriyor. Bu yalnızca finansal bir başarı değil; Türkiye’nin küresel yatırım haritasındaki konumunu değiştiren, sermayeyi bilgiyle buluşturan bir dönüşümün simgesidir.
Ayrıca Revo Capital, bugün Türkiye’nin en büyük fintech yatırımcısıdır. Fintech ve fintech-enabled çözümler Türkiye’nin dijital ekonomisinin temel altyapısını oluştururken, Revo Capital bu alanda yatırım yapmaya ve girişimleri küresel ölçekte büyütmeye Fund III aracılığıyla devam edecek. Yeni fonun stratejisi, finans teknolojilerinin yapay zekâ, veri, regülasyon ve bulut sistemleriyle kesiştiği noktalarda yeni jenerasyon çözümleri desteklemeye odaklanıyor.
Revo Capital Fund III, tam da bu boşluğu doldurmak üzere kurgulandı: Türkiye’nin üretim gücünü global ölçekte büyütecek Series A ve B yatırımlarıyla yerli girişimleri küresel sahneye taşıyor. Fonun ilk kapanışı 2025’te 86 milyon dolar ile gerçekleşti; IFC, EBRD, DEG/KfW ve Türkiye Kalkınma Fonu gibi uluslararası kurumsal yatırımcılar fonun ana destekçileri oldu. Hedef, 2026 sonunda 100 milyon doları aşan nihai kapanışla Türkiye’nin en büyük VC fonu olmayı sürdürmek.
Revo’nun vizyonu açık: Global merkez ve Türkiye Ar-Ge modeli. Şirketlerin merkezleri Londra, Berlin, Amsterdam veya New York’ta; ancak ürün geliştirme ve mühendislik ekipleri Türkiye’de. Bugün Revo portföyünün %84’ü yurt dışında merkezlenmiş ve gelirlerinin %70’i döviz bazlı. Bu model, Türk mühendisliğini küresel inovasyon zincirine entegre ederken, ülkeye nitelikli istihdam ve döviz kazandırıyor.
Revo yalnızca yatırım yapan değil, yatırım sonrası aktif değer yaratan bir fon. Growth Platform yapısı sayesinde girişimlere işe alım, uluslararası pazara açılım, finansal planlama ve yatırımcı tanıtımı desteği sağlanıyor. Son üç yılda 600’den fazla adayla yapılan görüşmeler sonucunda 16 üst düzey pozisyonda işe alım gerçekleştirildi ve portföy genelinde 400 bin Euro’nun üzerinde headhunter maliyet tasarrufu sağlandı.
Revo’nun uluslararası VC ağı, Avrupa, Amerika, Orta Doğu ve Asya’da 600’ün üzerinde aktif yatırımcı ve fonla düzenli temas içinde. Bu ağ sayesinde portföy şirketleri, hem büyüme sermayesine hem de stratejik ortaklıklara hızla ulaşabiliyor.
Revo’nun iş geliştirme ağı ise 1.100’ü aşkın üst düzey yönetici ve 600 kurumsal iş ortağından oluşuyor. Bu yapı, portföy şirketlerini yeni müşteri, stratejik ortak veya potansiyel yatırımcılarla buluşturarak, satış kanallarını güçlendiriyor ve global pazarlara açılmalarını hızlandırıyor.
Türkiye’nin dijitalleşme yolculuğu yalnızca bir ekonomik kalkınma değil; bir özgüven hikayesi
Küresel VC piyasası 2024’te 314 milyar dolarlık yatırım hacmine ulaştı; önümüzdeki iki yılda AI, fintech, SaaS ve enerji teknolojilerinde güçlü toparlanma bekleniyor. Revo Capital olarak bu yeni döngünün tam merkezindeyiz. Türkiye’nin küresel teknoloji ekosistemindeki ağırlığını artırmak, sermayeyi bilgiyle buluşturmak ve dijital ekonominin yeni liderlerini inşa etmek için çalışıyoruz. Türkiye’nin dijitalleşme yolculuğu yalnızca bir ekonomik kalkınma değil; bir özgüven hikayesi.
Bugün bir Türk fintech’i Prag’da banka lisansı alıyor, bir SaaS girişimi Berlin’e açılıyor, bir oyun stüdyosu küresel ölçekte milyonlarca kullanıcıya ulaşıyor; bu ürünlerin tamamı Türkiye’de üretiliyor, yani hepsinin mutfağı Türkiye. Bu dönüşümün arkasında yalnızca sermaye değil; inanç, mühendislik ve vizyon var. Revo Capital olarak biz, o inancın kurumsallaşmış hâliyiz. Türkiye’nin dijital geleceğine inanıyoruz ve o geleceği girişimcilerle birlikte inşa ediyoruz.
