Burçin Olgaç: Güvenliğin en zayıf halkası çoğunlukla teknoloji değil, insan

Trend Micro Avrasya Bölgesi Teknik Lideri Burçin Olgaç


Hızla dijitalleşen dünyamızda hem bireyler hem de şirketler için güvenlik kavramının önemini nasıl tanımlarsınız?

Günümüzde dijitalleşme hayatımızın merkezine yerleşmiş durumda. Finansal işlemlerden sağlık kayıtlarına, kişisel bilgilerimizden kurumsal sırlarımıza kadar neredeyse her şey dijital ortamda tutuluyor ve paylaşılıyor. Bu hızlı dönüşüm, hem bireyler hem de kurumlar için güvenlik kavramının artık sadece bir tercih değil, bir zorunluluk haline gelmesine yol açtı. Güvenlik, bugün gelinen noktada; verinin gizliliği, bütünlüğü ve erişilebilirliği başta olmak üzere tüm dijital varlıklarımızı koruyan temel bir savunma hattı olarak öne çıkıyor.

Bireysel olarak baktığımızda; kimlik bilgilerimizin, finansal hesaplarımızın ve hatta sosyal medya profillerimizin kötü niyetli kişilerin eline geçmesi, ciddi sonuçlar doğurabiliyor. Kurumsal tarafta ise bir siber saldırı; maddi kayıpların ötesinde marka itibarının zedelenmesi, regülasyonlara uyumsuzluk ve operasyonel kesintilere neden olabiliyor. Dolayısıyla güvenlik, dijitalleşmenin doğal bir uzantısı ve vazgeçilmez bir parçası olarak ele alınmalı.

Kullanıcılarınızın güvenliğini sağlayan çözümlerinizden bahseder misiniz? Sunduğunuz kurumsal çözümleriniz var mı?

Trend Micro olarak, hem bireysel hem de kurumsal kullanıcılarımızın dijital dünyada güvenle hareket edebilmesi için uçtan uca siber güvenlik çözümleri sunuyoruz. Bireysel kullanıcılar için geliştirdiğimiz Trend Micro Maximum Security ve Mobile Security gibi ürünlerimiz; zararlı yazılımlardan kimlik avına, fidye yazılımlarından kişisel veri hırsızlığına kadar çok geniş bir yelpazede koruma sağlıyor. Mobil cihazlardan bilgisayarlara kadar her platformda güvenliğinizi en üst düzeye çıkarıyoruz.

Kurumsal müşterilerimiz için ise, bulut ortamlarından ağ güvenliğine, uç nokta korumasından e-posta güvenliğine kadar çok katmanlı bir yaklaşım benimsiyoruz. Trend Vision One platformumuz, tehdit algılama ve müdahale (XDR), güvenlik açığı yönetimi, e-posta ve iş birliği uygulamaları güvenliği gibi modern ihtiyaçlara yönelik bütünleşik çözümler sunuyor. Ayrıca, Türkiye’de faaliyet gösteren finans, enerji, telekom ve kamu sektöründeki pek çok kurumla iş birliği yaparak, siber güvenlik altyapılarını uluslararası standartlara taşıyoruz.

En sık karşılaşılan güvenlik tehditleri neler? Bizimle paylaşabileceğiniz güncel rakamlar neler?

Son dönemde en sık karşılaştığımız güvenlik tehditleri arasında fidye yazılımları (ransomware), kimlik avı (phishing) saldırıları ve veri sızıntıları öne çıkıyor. Özellikle finansal teknoloji dünyasında, oltalama saldırıları ve sosyal mühendislik yöntemleriyle kullanıcıların hesap bilgileri hedef alınıyor. Trend Micro’nun 2024 yılı ilk yarısı verilerine göre, Türkiye’de tespit edilen fidye yazılımı saldırılarında geçen yıla oranla yüzde 32’lik bir artış yaşandı. Yine aynı dönemde, finans sektörü odaklı kimlik avı saldırılarında yüzde 40’a varan bir yükseliş gözlemledik.

Dünya genelinde ise Trend Micro Smart Protection Network verilerine göre, her gün ortalama 20 milyonun üzerinde tehdit tespit edilmekte. Türkiye, Avrupa’da siber saldırı yoğunluğunun en fazla olduğu ilk beş ülke arasında yer alıyor. Bu rakamlar, dijital güvenliğin ne kadar kritik bir ihtiyaç olduğunu açıkça ortaya koyuyor.

Son yıllarda öne çıkan ve önemi artan güvenlik önlemleri neler?

Son yıllarda öne çıkan en önemli güvenlik önlemleri arasında; sıfır güven (Zero Trust) yaklaşımı, çok faktörlü kimlik doğrulama (MFA), gelişmiş tehdit istihbaratı kullanımı ve otomatik tehdit müdahalesi sistemleri bulunuyor. Özellikle Zero Trust, kurumların ağa dâhil olan her kullanıcıyı ve cihazı sürekli olarak doğrulamasını ve her erişim isteğini risk temelli olarak değerlendirmesini sağlıyor. Böylece sadece dışarıdan değil, içeriden gelebilecek tehditlere karşı da daha proaktif bir koruma sağlanıyor.

Ayrıca, bulut bilişim kullanımının artmasıyla birlikte, bulut ortamlarının güvenliğine yönelik çözümler ve denetimler de öne çıkıyor. Şirketler, hem regülasyonlara uyum sağlamak hem de müşteri verilerini korumak adına, veri şifreleme, güvenlik duvarı yönetimi, saldırı tespit ve önleme sistemleri gibi teknolojileri daha sıkı şekilde uygulamaya başladı. Bu önlemler, hem iş sürekliliğini sağlamak hem de marka güvenini korumak için artık vazgeçilmez hale geldi.

Siber güvenlik çözümlerinde yapay zeka gibi güncel trendler ve yakın geleceğe dair görüşleriniz neler?

Yapay zeka, siber güvenlik alanında devrim yaratan bir teknoloji olarak öne çıkıyor. Trend Micro olarak uzun yıllardır yapay zekayı ve makine öğrenmesini çözümlerimizin merkezine koyuyoruz. Gelişmiş tehdit algılama, anomali tespiti, otomatik analiz ve hızlı müdahale için yapay zekadan aktif olarak faydalanıyoruz. Örneğin, Trend Vision One platformumuzda yer alan yapay zeka tabanlı XDR, milyarlarca veri noktasını saniyeler içinde analiz ederek bilinmeyen tehditleri tespit edebiliyor.

Yakın gelecekte, yapay zekanın sadece tehdit algılamada değil, otomasyon ve karar destek mekanizmalarında da daha fazla rol oynayacağını öngörüyoruz. Ancak burada unutulmaması gereken nokta; siber saldırganların da yapay zekayı saldırılarını geliştirmek için kullanıyor olması. Dolayısıyla siber güvenlik çözümlerinde insan ve makinenin iş birliği, çok daha kritik bir hâl alacak. Hem Türkiye’de hem de dünya genelinde kuruluşlar, yapay zekayı entegre eden güvenlik altyapılarına yatırım yaparak, daha dirençli ve çevik bir savunma hattı oluşturmak için adımlar atıyor.

Eklemek istedikleriniz…

Siber güvenlik, yalnızca bir teknoloji yatırımı değil, aynı zamanda bir kültür değişimidir. Kurumların ve bireylerin; farkındalık, eğitim ve süreç yönetimini merkeze alan bir yaklaşım benimsemesi şart. Bugün gelişmiş bir siber güvenlik ekosistemi oluşturmak için en son teknolojileri kullanmak kadar, insan faktörünü de göz ardı etmemek gerekiyor. Çünkü güvenliğin en zayıf halkası genellikle teknolojiden ziyade insan oluyor.

Trend Micro Türkiye olarak, ülkemizin dijital dönüşüm yolculuğunda hem kamu hem de özel sektöre destek olmaya, siber tehditlere karşı farkındalık yaratmaya ve ileri seviye çözümler sunmaya devam edeceğiz. Toplumsal güvenliğin ancak birlikte hareket ederek mümkün olacağına inanıyoruz ve bu doğrultuda sektörel iş birliklerimizi ve yatırımlarımızı artırarak sürdürmeyi hedefliyoruz.