Ali Emre Sever: Multinet Up, KOBİ’lerin dijitalleşme yolculuğunda teknoloji sağlayıcısından öte, güvenilir bir yol arkadaşı

Multinet Up CEO’su Ali Emre Sever


  • Multinet Up, KOBİ’lerin dijitalleşme sürecinde nasıl bir rol üstleniyor?

Dilerseniz öncelikle Multinet Up’taki faaliyetlerimizden çok kısa bahsederek yanıtlayayım sorunuzu. Biz şirketlerin yemek, akaryakıt, seyahat, ödüllendirme, araç ve ofis giderleri gibi harcama kalemlerini uçtan uca yöneten bir iş ortağıyız. Yani şirketlerin elini kolunu bağlayan dağınık süreçleri toparlayıp tek çatı altında, dijital ve yönetilebilir hale getiriyoruz.

KOBİ’ler açısından bakıldığında bu rol çok daha kritik. Çünkü Türkiye’de işletmelerin yüzde 99,8’i KOBİ ve bu işletmeler sınırlı kaynaklarla ayakta kalmaya çalışıyor. Dahası, işletmelerin yüzde 94’ü mikro işletme kategorisinde. Yani aslında biz “küçük ölçekli işletmeler ülkesiyiz” ve ekonominin gerçek kılcal damarları bu mikro işletmelerden oluşuyor. Küçük ölçekli işletmeler aynı zamanda üye iş yeri ağımızın da önemli bir kısmını oluşturuyor.

Geliştirdiğimiz dijital çözümler, KOBİ’lerin işlerini çok daha kolay ve verimli yönetmelerine imkân tanıyor. Böylece KOBİ’ler de artık yalnızca büyük ölçekli şirketlerin ulaşabildiği kurumsal standartlara erişebiliyor. Çoklu tedarikçiyle uğraşmak yerine tek fatura üzerinden tüm giderlerini yönetebiliyor, anlık raporlarla maliyetlerini ve verimliliklerini görebiliyorlar. Yani Multinet Up, KOBİ’lerin dijitalleşme yolculuğunda bir teknoloji sağlayıcısından öte, güvenilir bir yol arkadaşı. Onların günlük iş yükünü hafifletip enerjilerini asıl işlerine yönlendirmelerini sağlıyoruz. Böylece paydaşlarımızın işlerine verimlilik, kolaylık ve büyümelerine hız kazandırıyoruz.

  • KOBİ’lerin sınırlı kaynaklarla dijital dönüşümde en çok zorlandığı alanlar neler? Siz bu noktada nasıl çözümler sunuyorsunuz?

Aslına bakarsanız hem KOBİ’lerle kurduğumuz temaslarda hem de gerçekleştirdiğimiz araştırmalarda hep aynı tabloyla karşılaşıyoruz. Artan maliyetler, karmaşık mevzuatlar… Bir de üzerine finansmana erişim zorluğu eklenince işin yükü katlanıyor. Ama en kritik mesele iş gücü tarafında yaşanıyor. Kuantum Araştırma iş birliğiyle gerçekleştirdiğimiz Omnibus Araştırması’nın sonuçları da gösteriyor ki KOBİ’lerin en çok zorlandığı nokta nitelikli personel bulmak ve mevcut ekibi verimli kullanabilmek. Şirketlerin büyümesini engelleyen en büyük faktör yüzde 27,5 ile nitelikli personel eksikliği. Bu oran orta ölçekli işletmelerde yüzde 42’ye kadar çıkıyor.

Tam da burada bizim rolümüz devreye giriyor. Çünkü dijital dönüşüm aslında büyük yatırımlar ya da karmaşık projelerle değil, sadeleştirme ile başlıyor. Biz KOBİ’lerin birden fazla tedarikçiyle uğraşmasını ortadan kaldırıyoruz; tek fatura düzeniyle işlerini kolaylaştırıyoruz. Manuel işlerin dijital akışlara, rutin operasyonların otomasyona devredilmesi ise çalışanların üzerindeki yükü hafifletiyor. Ayrıca MultiOnline gibi self-servis platformlarla KOBİ’ler zaman ve maliyet tasarrufu sağlıyor. Böylece ekip, günlük işlere gömülmek yerine daha stratejik ve katma değerli işlere odaklanabiliyor.

Kısacası biz KOBİ’lere “daha az kaynakla daha çok iş yapabilme” imkânı veriyoruz. Bu imkân da dijital dönüşümün en somut faydası aslında.

  • “Fijital” yani hem sahadan hem dijitalden güç alan yaklaşımınız KOBİ’lerin iş yapış şekillerine nasıl yansıyor?

Bizim için “fijital”, iş yapış biçimimizin özü. Çünkü Türkiye’nin dört bir yanında, 81 ilde üye iş yerlerimizle çok güçlü bir saha ağımız var. Ama aynı zamanda bu ağı dijital çözümlerle destekliyoruz. Yani bir KOBİ, sahada mobil POS uygulamamız MultiPOS üzerinden ek bir cihaz yatırımı yapmadan ödeme alabiliyor; müşterileri ise ceplerindeki mobil uygulamamız MultiPay ile saniyeler içinde ödeme yapabiliyor.

İşletme tarafı tüm bu işlemlerin anlık raporlarını dijitalden görebiliyor. Eskiden fizikselde yaşanan deneyimle dijital süreçler birbirinden çok kopuktu. Şimdi ikisi birbirini besleyen bir ekosisteme dönüşüyor. Sonuçta KOBİ, hem sahada hem dijitalde aynı standartta hizmet alıyor; süreçleri daha akıcı, daha görünür ve daha verimli hale geliyor.

  • MultiNet, MultiGift, MultiTravel ve MultiPetrol gibi ürünler, KOBİ’lerin kurumsal standartta hizmet almasını nasıl sağlıyor?

Ürünlerimizin her biri KOBİ’lere büyük kolaylık sağlıyor. MultiNet ile yemek giderlerini şeffaf ve vergisel avantajlı bir şekilde yönetebiliyorlar. MultiGift ya da MultiFlex sayesinde bayram gibi özel günlerde çalışanlarını esnek ve dijital bir şekilde ödüllendirebiliyorlar. MultiPetrol ile araç giderlerini tek fatura ve detaylı raporlarla takip edebiliyorlar. MultiTravel’da ise seyahat ve konaklama süreçleri baştan sona dijitalleşiyor. Ayrıca MultiAvantaj ile KOBİ’lere uygun fiyatlı tedarik çözümü sunarken yerel üreticilere destek oluyoruz.

İşin en önemli kısmı şu ki bugün beş kişilik bir KOBİ de bu hizmetlere erişerek tıpkı beş yüz kişilik bir kurumsal firma gibi aynı standartlarda süreç yönetimi yapabiliyor. Yani kurumsal ayrıcalık artık sadece büyük şirketlerin değil, her ölçekten işletmenin elinin altında. Bu da KOBİ’lerin rekabet gücünü ciddi şekilde artırıyor.

  • Yemek kartlarında SGK prim muafiyeti ve tek fatura uygulaması gibi avantajlar, KOBİ’lerin maliyetlerini nasıl etkiliyor?

Yemek kartlarının KOBİ’lere sağladığı en somut katkı aslında maliyet avantajı. Çünkü yemek kartıyla verilen tutarlar SGK priminden muaf. Bu doğrudan işverenin cebine yansıyan bir tasarruf demek. Ayrıca yemek giderleri için tek tek fiş toplama, farklı ödeme yöntemleriyle uğraşma derdi de ortadan kalkıyor. Tek fatura üzerinden tüm süreci yönetebiliyorsunuz. Bu olanak hem muhasebe tarafını kolaylaştırıyor hem de işletmenin nakit akışına da ciddi bir rahatlama getiriyor. KOBİ ölçeğinde bu tür avantajlar kritik; çünkü küçük farklar bile işletmenin nefes almasını sağlıyor. Bizim için de en değerli tarafı, KOBİ’lerin bu sayede hem çalışanına fayda sağlayıp hem de maliyetlerini kontrol altında tutabilmesi.

  • Mobil POS (MultiPOS) ve mobil cüzdan (MultiPay) uygulamalarınız, ödeme süreçlerini nasıl dönüştürüyor?

Ödeme, KOBİ’lerin iş yapış biçiminde en kritik noktalardan biri. Çünkü tahsilatın hızlanması ve kolaylaşması doğrudan işletmenin nakit akışını etkiliyor. Mobil ödeme alma uygulamamız MultiPOS bu ihtiyaca cevap veriyor. Ek bir cihaz yatırımı yapmadan, cep telefonunuza kurduğunuz uygulamayla anında ödeme alabiliyorsunuz. Bugün üye iş yerlerimizdeki ödemelerin yüzde 61’i MultiPOS üzerinden geçiyor; aylık işlem adedimiz 3,5 milyonu aştı.

Çalışan tarafında ise MultiPay var. MultiPay’i bir cüzdan gibi düşünebilirsiniz ama tamamen dijital. QR kodla saniyeler içinde ödeme yapılabiliyor. Şu an QR ile ödeme oranlarımız yüzde 55 seviyesinde. Bu, kullanıcıların hız ve pratikliği ne kadar benimsediğini gösteriyor. Ayrıca sorumlu tüketim kriterlerimize uygun işletmeleri MultiPay’de yeşil ikonlarla işaretleyerek kullanıcıları bilinçli tercihler yapmaya yönlendiriyoruz.

Bunun yanı sıra sadakat çözümümüz TatlıPara, 6.000 anlaşmalı noktada geçerli. Kullanıcılar, bu restoranlarda kazandıkları TatlıPara’ları MultiNet’in geçerli olduğu 41.000’i aşkın restoran, kafe ve markette özgürce harcayabiliyor. İşletmeler açısından bakıldığında ise TatlıPara; müşteri sıklığını artırıyor, daha yüksek görünürlük, büyüyen sepetler ve yüzde 35’e varan ciro artışı sağlıyor. Ayrıca kullanıcı alışkanlıklarını analiz ederek işletmelere özel kampanyalar tasarlıyor; böylece yalnızca anlık kazanç değil, uzun vadeli müşteri bağlılığı yaratıyor.

Kısacası hem işveren hem çalışan için ödeme süreçlerini dijitalleştirip basitleştiriyoruz. Bu da KOBİ’lerin işlerini çok daha akıcı, şeffaf ve güvenli bir şekilde yürütmesine imkân tanıyor.

  • Ödeme sistemlerinin KOBİ’ler için erişilebilir olması neden kritik?

Biraz önce de değindiğim gibi işletmelerin yüzde 99,8’i KOBİ, büyük çoğunluğu da mikro ölçekli. Ama ne yazık ki teknolojik çözümlere erişim söz konusu olduğunda, bu işletmeler genelde en geride kalıyor. Halbuki finansal teknolojiye erişim, onların rekabet gücü kazanmasının ve ölçek büyütmesinin en hızlı yolu.

Bizim buradaki rolümüz bir “teknoloji sağlayıcısı” olmanın ötesinde, bir köprü olmak. Teknoloji şirketimiz inventiv aracılığıyla geliştirdiğimiz çözümleri KOBİ ölçeğine uyarlıyoruz. Yani büyük şirketlerin kullandığı ödeme sistemlerini, küçük ölçekli işletmelerin günlük iş akışlarına uygun, pratik ve erişilebilir hale getiriyoruz. Böylece KOBİ’ler teknolojiye uzak kalmıyor; aksine dijital dönüşüm yolculuğunda büyük oyuncularla aynı standartta, aynı hızda hareket edebiliyor.

  • Sürdürülebilirlik perspektifinden, sanal kartlar, dijital fiş/fatura ve MultiTravel’daki sertifikalı otel ağı gibi çözümlerinizin etkisini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Dijitalleşmenin bir başka yüzü de çevresel etkisi. Çözümlerimizi tasarlarken sadece işletmelerin iş yükünü azaltmayı değil, aynı zamanda daha sürdürülebilir bir iş yapış biçimini desteklemeyi de önemsiyoruz.

Sanal kartımızın kullanım oranı şu an yüzde 30 seviyesinde ve bu da basılan plastik kart sayısını ciddi şekilde azaltıyor. Dijital fiş ve faturalar ise kâğıt tüketimini minimuma indiriyor. MultiTravel tarafında da sürdürülebilir turizm sertifikalı otelleri özellikle öne çıkarıyoruz. Böylece KOBİ’ler seyahat organizasyonlarını yaparken çevresel sorumluluk bilinciyle hareket edebiliyor.

Bence bu yaklaşımın kıymetli tarafı hem KOBİ’lere maliyet avantajı sağlaması hem de kendi ekosistemlerinde daha sorumlu, daha bilinçli bir duruş sergileme imkânı sunması. Bu imkân aynı zamanda, uzun vadede onların marka itibarına değer katıyor.

  • İlerleyen dönemde dijital dönüşümle ilgili gerçekleştirmeyi planladığınız yeni, ürün projeler var mı?

Bizim için dijital dönüşüm hiçbir zaman “tamamladık” diyebileceğimiz bir süreç değil, sürekli evrilen bir yolculuk. Bugün geldiğimiz noktada KOBİ’lerin günlük operasyonlarını büyük ölçüde dijitalleştirdik. Şimdi sıradaki adım, onların karar alma süreçlerini de teknolojiyle güçlendirmek.

Özellikle veri analitiği ve yapay zekâ üzerine odaklanıyoruz. Amacımız KOBİ’lerin sadece işlerini yürütmelerini değil, aynı zamanda işlerini daha akıllı şekilde yönetmelerini sağlamak. Önümüzdeki dönemde daha gelişmiş raporlama, yapay zekâ destekli öngörüler ve entegre karar destek sistemleriyle KOBİ’lere adeta bir “dijital danışman” sunmak istiyoruz.

Böylece işletmeler, sezgilerle değil verilerle hareket edebilecek. KOBİ’lerin rekabette güçlü kalabilmesi için sezgiye değil veriye dayalı kararlar alması gerekiyor. Bence bu, gelecekteki rekabet gücünü belirleyecek en kritik unsur olacak.

Multinet Up olarak biliyoruz ki Türkiye’nin geleceği KOBİ’lerin sürdürülebilirliğinde yatıyor. Onların büyüme yolculuklarında yanlarında olmak, işlerini kolaylaştırmak ve dijitalleşmeyi herkes için erişilebilir kılmak bizim en büyük motivasyonumuz. Yol arkadaşlığımızı bugünden yarına değil, uzun vadede hep birlikte geleceği inşa etmek için sürdüreceğiz.