OKX TR olarak Türkiye’ye ilk girdiğimiz andan itibaren yerel dinamikleri ve kullanıcı alışkanlıklarını odağımıza aldık. Türk Lirası işlem çiftlerinde getiri sunan “Kolay Birikim” ürünümüz, buna en iyi örneklerden biri. Aynı şekilde, Türk kullanıcılara özel promosyonlar, 7/24 Türkçe destek ve kullanıcı güvenliğine öncelik veren çekim güvenliği gibi uygulamalarla yerelleşme konusunda ciddi adımlar atıyoruz.
OKX Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Çamır
Kripto varlık piyasasında hızlı büyüyen bir oyuncu olarak, OKX TR’den ve kişisel kariyer yolculuğunuzdan kısaca bahseder misiniz?
Finans sektöründeki kariyerime Vakıfbank’ta başladım. Sekiz yıl boyunca banka müfettişi olarak görev yaptım. Bu görev bana bankacılığın tüm fonksiyonlarına dair kapsamlı bir perspektif kazandırdı. Ardından, Birleşik Krallık’ta King’s College London’da yüksek lisans yaparken ilk kez Bitcoin ve blokzincir teknolojisiyle tanıştım. Bu teknolojinin finans sektöründe devrim yaratma potansiyelini o dönemde fark ettim. Türkiye’ye döndüğümde HSBC Türkiye Uyum Departmanı’nda, ardından Türkiye Varlık Fonu’nda üst düzey yönetici olarak çalıştım. Bu süreçte büyük birleşme ve satın alma işlemlerinde aktif rol aldım. 2021’de kripto sektörüne geçiş yaptım. OKX TR ile yollarımız kesiştiğinde, bu şirketin vizyonu ile benim regülasyonlara uyumlu, güven temelli ve teknoloji odaklı yaklaşımım örtüştü. Bugün, OKX TR’de küresel bilgi birikimini yerel ihtiyaçlarla buluşturan bir yapı inşa ediyoruz.
Global bir markanın Türkiye operasyonunu yürütmek, yerel ihtiyaçlara özel çözümler geliştirmeyi de gerektiriyor. Bu anlamda Türkiye pazarına özgü geliştirdiğiniz ya da geliştirmeyi planladığınız başlıca stratejiler neler?
OKX TR olarak Türkiye’ye ilk girdiğimiz andan itibaren yerel dinamikleri ve kullanıcı alışkanlıklarını odağımıza aldık. Türk Lirası işlem çiftlerinde getiri sunan Kolay Birikim ürünümüz, buna en iyi örneklerden biri. Aynı şekilde, Türk kullanıcılara özel promosyonlar, 7/24 Türkçe destek ve kullanıcı güvenliğine öncelik veren çekim güvenliği gibi uygulamalarla yerelleşme konusunda ciddi adımlar atıyoruz. Önümüzdeki dönemde, genç kullanıcıları odağımıza alarak üniversite elçiliği programı gibi topluluk odaklı projeleri de devreye alacağız.
Kripto varlık piyasasının regülasyon sürecinin hem sektör hem de yatırımcı güveni açısından nasıl etkileri olacağını öngörüyorsunuz?
Regülasyonlar, sektörün sürdürülebilir büyümesinin temel taşıdır. SPK’nın ortaya koyduğu çerçeve, yöneticilere ciddi sorumluluklar yükleyerek bu alandaki kötü örneklerin önüne geçmeyi amaçlıyor. OKX TR olarak bu süreci sadece bir yük değil, yatırımcı güveni inşa etmek adına bir fırsat olarak görüyoruz. Lisanslama sürecini yakından takip ediyor, globalde olduğu gibi Türkiye’de de regülatörle el sıkışarak ilerlemeyi tercih ediyoruz. Regülasyonun zamanla küresel standartlara yaklaşmasıyla, Türkiye’nin bu alanda daha fazla yatırım çekebileceğine inanıyoruz.
Güncel ürün ve projelerinizden bahseder misiniz?
“Kolay Birikim” ürünümüz ile kullanıcılar, varlıklarını pasif şekilde değerlendirebiliyor. TRY Getiri gibi yerel ürünlerle günlük getiri sunuyoruz. USDT, BTC ve ETH gibi majör coin’lerde otomatik getiri mekanizmaları geliştirdik. Mobil uygulamamızda kullanıcı deneyimini artırmak için Live Activities entegrasyonunu devreye aldık. Bu özellik sayesinde fiyat takibi ve pozisyon izleme ekran kilidinden yapılabiliyor. Ayrıca, genç yatırımcıları kriptoyla tanıştırmak için çeşitli kampanya ve eğitim projeleri de hayata geçiriyoruz.
OKX TR olarak özellikle hangi yenilikçi güvenlik katmanlarını devreye alıyor ya da almayı planlıyorsunuz?
Kullanıcı güvenliği birinci önceliğimiz. İlk kripto çekimlerde uyguladığımız 48–72 saatlik güvenlik süresi, dolandırıcılık girişimlerini engellemede çok etkili. 2FA, adres beyaz listeleme ve soğuk cüzdan kullanımı gibi endüstri standartlarını uyguluyoruz. Ayrıca, dünya genelinde 30 milyar dolarlık varlık saklama deneyimimiz var. Türkiye’de saklama kuruluşu olup olmama konusunda ise regülasyonlara göre hareket edeceğiz. Gerektiğinde bu sorumluluğu üstlenebilecek altyapıya sahibiz.
Türkiye’deki genç yatırımcı kitlesi oldukça büyük ve teknolojiye yatkın. Bu kitleye ulaşmak ve sadakat oluşturmak adına nasıl bir vizyon benimsiyorsunuz?
Türkiye’nin genç ve teknolojiyle iç içe nüfusu, kripto sektöründe büyük bir potansiyel barındırıyor. Bu nedenle dijital iletişim stratejilerimize genç odaklı kampanyalar ekliyoruz. Eğitim içerikleri, sosyal medya projeleri ve üniversite elçiliği programlarıyla genç yatırımcılarla birebir temas kuruyoruz. Gençlerin sadece yatırımcı değil, aynı zamanda bu ekosistemin parçası olmasını hedefliyoruz.
Sizce Türkiye’nin kripto sektöründeki potansiyeli teknoloji ve altyapı açısından daha ileri taşımak için sektörün öncelikleri neler olmalı?
Türkiye’nin güçlü bir bankacılık altyapısı ve yüksek teknoloji adaptasyonu var. Bu avantajları değerlendirmek için öncelikle net ve kapsayıcı bir regülasyon çerçevesi gerekiyor. Ayrıca, yerli teknoloji üretimi desteklenmeli ve eğitim alanında yatırımlar artırılmalı. Gençlerin bu alanda daha fazla bilgi edinmesi için üniversitelerle iş birliği yapılması kritik.
Önümüzdeki 1–2 yıl içinde, Türkiye’deki kullanıcılar için en öncelikli teknoloji odaklı gelişmeler sizce neler olacak?
Mobilde anlık bildirim sistemleri, yapay zekâ destekli yatırım tavsiyeleri, merkeziyetsiz finans (DeFi) ürünlerine entegrasyon ve cüzdan teknolojilerindeki gelişmeler ön planda olacak. Özellikle kullanıcıların varlıklarını anlık olarak yönetebileceği, özelleştirilmiş arayüzlerin yaygınlaşmasını bekliyoruz. Web3 geçişinde Türkiye’nin öncü ülkelerden biri olma potansiyeli var.