Bilişim Sektörü Türkiye’nin en büyük CIO Zirvesi’nde bir araya geliyor

13 yıldır İstanbul ve Ankara’daki en büyük ve en kapsamlı sektörel buluşmaları gerçekleştiren International Data Corporation (IDC) Türkiye, 13-14 Mayıs 2022 tarihinde Sapanca NG Enjoy Hotel’de düzenlenecek olan ve Fintech Dünyası, Zirve’nin medya sponsorları arasında yer aldığı “13. IDC Türkiye CIO Zirvesi” çerçevesinde ülkemizin önde gelen kamu ve özel sektöre bağlı kurumların BT yöneticilerini bir araya getirecek. .

Zirveye, 200’den fazla BT lideri katılarak içinde bulunduğumuz dijital inovasyon çağına ait deneyim ve öngörülerini paylaşacak. IDC Türkiye CIO Zirvesi’nin açılışı, IDC Türkiye Ülke Direktörü Nevin Çizmecioğulları tarafından gerçekleştirilecek.

IDC Kıdemli EMEA Başkanı ve CEMA Genel Müdürü Steven Frantzen: ‘’Dijital Öncelikli Bir Dünya için Teknoloji Stratejilerini Yeniden Tasarlamak’’ temalı IDC Açılış Sunumunu gerçekleştirecek. Zirvede yapılacak CIO Summit Ödül töreninde, yıl içinde gerçekleşen BT projeleriyle dereceye giren kurumlara ve yöneticilere ödülleri takdim edilecek. Ödül töreni öncesinde etkinliğin kapanış sunumunu, IDC Orta Doğu, Türkiye ve Afrika’dan sorumlu Grup Başkan Yardımcısı ve Bölge Genel Müdürü Jyoti Lalchandani yapacak.

İngiltere ofisinden CIO Danışmanlık Servisleri Müdürü Marc Dowd, CIO önceliklerini anlatacak. IDC Türkiye yerel analistlerinin sunumlarını gerçekleştirecekleri etkinlik içerisinde öne çıkan ana başlıklar altında öngörü ve
en iyi uygulama örneklerinin değerlendirileceği panel oturumları yer alacak.

Verimlilik ve kurumların iş yapış şekilleri üzerine oturumlar gerçekleştirilecek

Zirvede ele alınacak ana başlıklar olan, müşteri deneyimi, işin geleceği, dijital dönüşüm, inovasyon yönetimi, hibrit çalışma yetenek ve otomasyon, çalışan bağlılığı ve yeni iş modelleri, sürdürülebilirlik ve dayanıklılık,siber güvenlik, nesnelerin interneti, robotik süreç otomasyonu, yapay zeka, büyük veri ve analitik, bulut bilişim ve mobilitenin yanısıra, bu teknolojilerin kurumlarda sağladığı verimlilik ve kurumların iş yapış şekilleri üzerine oturumlar gerçekleşecek.

IDC tarafından küresel çapta gerçekleştirilen en son araştırmaya göre pandemiyle mücadele eden kuruluşlar, dijitale yönelik yatırımlarına hız verdi. Bunun sonucu olarak, 2022’de küresel ekonominin yarısından fazlası dijital dünya etrafında dönecek.

Türkiye’deki kurumlar da dijitalin tüm sektörlerde neden olduğu yıkımlara hazırlı olmak ve dönüşümü fırsata çevirmek adına operasyonel dirençlerini arttırma çabaları içindeler. IDC Türkiye’nin araştırmasına göre Türkiye’deki kurumların %34’ü değişen koşullardan faydalanmak ve gelecekteki olası yıkımlara hazırlıklı olmak adına dijital yetkinliklerine yatırım yapıyorlar.

Lalchandani: Pandeminin yarattığı belirsizlik, kurumsal odağı iş esnekliğine yöneltti

IDC Orta Doğu, Türkiye ve Afrika’dan sorumlu Grup Başkan Yardımcısı ve Bölge Genel Müdürü Jyoti Lalchandani, “Pandemi, Orta Doğu’daki birçok kuruluşun dijital yol haritalarını iki yıl kadar ileriye taşımasına ve hızla dijital öncelikli stratejilere geçmesine neden olduğunu, “Bu, yeni ürünler, hizmetler, kanallar, müşteri/çalışan deneyimleri ve operasyonel süreçleri uygularken veya geliştirirken, dijital olmayan seçenekler yerine dijitalleştirme seçeneklerinin uygulanmasını bir kural haline getirmiştir. Orta Doğu’daki kuruluşların giderek bu yaklaşımı benimsediğini ve önümüzdeki yıl da bu yaklaşımın artarak devam edeceğini beklediklerini kaydetti.

Lalchandani, “Benzer şekilde, pandeminin yarattığı belirsizlik, kurumsal odağı iş esnekliğine yöneltti. Ancak, gelecekte başarılı olmak için kuruluşların iş esnekliğinin ötesine geçmesi ve bunun yerine dijital dayanıklılık için çalışması gerekiyor. İş esnekliği, bir krizi öngörmek ve buna hazırlıklı olmaya odaklanırken, dijital dayanıklılık, herhangi bir iş kesintisine hızla uyum sağlamaya odaklanır. Bu sadece kurtarma ve normal işleyişle işe geri dönmekle değil, aynı zamanda yeni değişen koşullardan yararlanmakla da ilgilidir. Bu amaçla, dijital olarak dayanıklı olmak liderlik, finans, iş gücü, operasyonlar, marka, müşteriler ve ekosistemler gibi alanlar da dahil olmak üzere, organizasyonun birçok bölümle entegre olmuş bir dayanıklılık gerektirdiğini bildirdi.

Çizmecioğulları: Yetkin personel sayısında kıtlığı, hiç bu kadar günlük iş hayatını etkiler boyuta gelmemişti

IDC Türkiye Ülke Direktörü Nevin Çizmecioğulları, ‘’. Bilgi Teknoloji Sektöründe ülkemizde yetişmiş insan insan kaynağı bulma ve elde tutma konusunda BT Yöneticileri ve İnsan Kaynağı departmanları daha yakın çalışmak zorunda.
IDC Türkiye CISO, CIO ve iş ortakları danışma kurulları ve BT ekosistemi ile gerçekleştirdiğimiz toplantıların en önemli konusu mevcut insan kaynağını korumak, rakiplere ve yurt dışına çok daha yüksek ücretlerle giden personelin yerine yenilerini yetiştirmek, mevcut personelin bilgi seviyesini güncel tutmak ve ‘’çekirdek kadro’’nun her halikarda nasıl korunacağı ana günlemlerdi. Dijitalleşme ve yeni teknolojilerle tüm dünyada yetkin personel sayısında kıtlık vardı. Ancak hiç bu kadar günlük iş hayatını etkiler boyuta gelmemişti.

Avrupa’dan daha ileride olan ve yetkin personel yetiştiren finans sektörümüz, şimdiye dek telekom, enerji, perakende vs bir çok sektöre personel kaybetmişti. Ancak pandemi ile beraber artan e-ticaret şirketleri ve yaşanan önemli enflasyonla
beraber, USD/Euro maaş almak, ülkedeki endişe ve umutsuzluk ortamından kaçmak, varsa çocukları için özel okul ücretleri ve zorlayıcı sınavlarla uğraşmak yerine, hatta fiziksel olarak başka bir ülkeye taşınmadan dahi çalışabilmek tüm yöneticileri yeniden düşünmeye zorluyor.

Dijitalleşme ile beraber teknolojinin önemi arttığı, hatta sadece mevcut işini taşımanın ötesinde yeni iş fırsatları, ve artan maliyetlerle yurt dışına USD/Euro ürün-hizmet satarak gelirlerini artırmak, risklerini azaltmak isteyen kurumlar teknolojiye daha çok yatırım yapmaya başladı ve Teknoloji yöneticileri Yönetim kurullarında çok daha etkin rollere geldi. Ancak yöneticilerin bu Teknoloji projelerini gerçekleştirmek ve ayakta tutmak için yetkin insan kaynaklarına ihtiyaçları var.

Doğru personelin bulunması ve mevcutların kurumlarını yada ülkeyi terk etmelerini engellemek için Teknoloji Yöneticileri İnsan Kaynakları birimleri eskisinden daha yakın çalışmak ve doğru çözümleri zamanında bulmak zorunda.
Son birkaç yıldır, pandemi öncesinde de kurumlar Hollanda, İngiltere, Almanya gibi gelişmiş ülkelere personel kaybetmeye başlamışlardı. Ancak salgın ve artan enflasyonla, kayıplardaki artış üstel olarak tüm kurumları zorlamaya başladı. Artık kurumlar seçkin yüksek puanlı öğrenci alan üniversitelerden başvuru alamıyorlar. Alaylı, açık öğretim mezunları ile işler götürülmek zorunda. Öğrenci iken alıp yetiştirme Staj programları dahi çalışmıyor, çünkü gençler Erasmus vs programları ile yurtdışı değişim programları ve staj hayali kuruyor.

Bazı pozisyonlar için 1,5-2 yıl doğru yetkin personeli bulunamıyor, hatta yetkin olmayan personel bile alınsa bu sürede zaten yetişirdi denirken kurumlarda personelin kalış süresi beklentisi 1-2 yılın üzerinde olmamalı söylemi çıkıyor.
2022 zamlarının da açıklandığı bu günlerde, kurumların üst düzey yöneticileri ve İK’dan daha özel bir ilgi bekliyor BT
yönetimleri. Üniversitelerde yetkin yeterli sayıda öğretim üyesi var mı ayrı bir sorun, yeni programlar açılması aylar alıyor ve üniversiteler sektörlerin dinamik – Çevik beklentilerinden çok uzak hareket ediyor. Her kurum kendi üniversite/liselerle işbirliği, staj ve eğitim programları organize etmeye çalışıyor. Politik söylemlerin ötesinde, daha bütünsel bir program ile üniversiteler, Meslek liseleri ile kurumların işbirliği içinde yeni insan kaynağı yetiştirme, işsiz gençleri sektöre kazandırmak için Kaynakları birleştirmesi ve sektördeki deneyimli insanların eğitim faaliyetleri için Gönüllü eğitmen olması en ideal çözüm gözüküyor.

Öte yandan çalışanların memnuniyeti için sadece maasla motive etmek yerine farklı motivasyon kaynakarı bulmak ve
geliştirmek şart. Çalışan ve Müşteri Deneyim programları şirketlerin en temel odağı olmak ve beklentileri karşılamak zorunda. Dünyadaki bililşim personel ihtiyacı 2021de 57milyon iken 2022de 59,6 milyon ve 2023de 62,27 milyon, 2024te 65, 2025te 68 milyon olacak, yani 2025-2021a arsında 11 m ilave insan yetiştirmek gerekli. Özelliklede yazilim daki 16,5 milyon insan kaynaği 21,7 ye cıkması ile 5.2 milyon ilave yazılımcı geliştirmek gerekli.

Dijital teknolojileri bilen-kullanabilen yeteneklileri bulma konusunun küresel bir yarış haline geldiğini söyleyen
Çizmecioğulları, pek çok kurumun personel sıkıntısı nedeniyle dijital dönüşüm projelerini 35-45 hafta ertelemek zorunda kaldığına işaret ediyor. Çalışan refahını teşvik etmek ve destekleyici bir çalışan ortamı yaratmak için, teknoloji rollerindeki cinsiyet farkını aşmak konusunun en önemli gündem olduğunun belirten Çizmecioğulları, “Rekabetçi kalmak için cinsiyet farkını kapatmak” önemli ama gerekli değil’den ‘kapatma zorunluluğuna’ geçti” diye tarif ediyor. Dünyada veri ve yapay zeka rollerinde çalışanların yüzde 26’sının, mühendislik rollerinde çalışanların yüzde 15’inin ve bulut bilişim rollerindeki çalışanların yüzde 12’sinin kadınlardan oluştuğunu belirten Çizmecioğulları şöyle konuşuyor:

“Araştırmalara göre, genç kadınlar genellikle ortaokulda matematik ve bilime olan ilgilerini kaybediyor ve genç kadınların yüzde 10’undan daha azı teknolojiyi birinci veya ikinci bir kariyer seçimi olarak görüyor. Ana nedenlerden biri rol model eksikliği diye düşünüyorum. Öğrencilerin yüzde 78’i teknoloji alanında çalışan ünlü bir kadını ismen tanımıyor. Genç nüfus ve çok sayıda rol model ile MEB, devlet ve özel okullar işbirliği ile en temel eğitim kurumlarından itibaren kız çocuklarını teknoloji alanına örgütlemek gerekli. Zaten tüm dünyada teknoloji alanında ciddi bir yetenek açığı varken ve ödenen ücretler TL’ye karşı, USD-EURO-Pound kazanmak amacı ile uzaktan ya da başka bir coğrafyaya taşınan çok sayıda insan kaynağı kaybımız varken, yetiştirme işi hızlandırılmalı ve var olan insan kaynakları da tekrar tekrar eğitilmeli.”

IDC Türkiye Kıdemli Araştırma Müdürü Eren Eser, 2 seneyi aşkın süredir etkileri devam eden pandeminin şirketlere olan
etkisine vurgu yaparak “Yapmış olduğumuz global araştırmalar gösteriyor ki küresel ölçekte şirketlerin %79’u pandemi
sebebiyle dijital öncelikli bir strateji benimsedi. Bununla beraber şirketlerin %50’si bu stratejilerini hayata geçirmek için hala yolun başında. Dijital öncelikli dünyada başarılı olan şirketleri incelediğimizde yazılımın inovasyon yaratmakta fark yaratan bir faktör olarak ayrıştığını görüyoruz.” dedi.

Zirvenin açılış konuşmalarından bazılarını, IDC Orta Doğu, Türkiye ve Afrika’dan sorumlu Grup Başkan Yardımcısı ve Bölge Genel Müdürü, Jyoti Lalchandani, IDC Türkiye Ülke Direktörü Nevin Çizmecioğulları, BSH Ev Aletleri Global CIO Berke Menekli gerçekleştirecek.

Etkinlik ajandasında, gerçek hayattan başarı hikayelerinin yer aldığı sunumlarla derinlemesine soru-cevap bölümlerini içeren paneller yer alacak. Her yıl konferansa damgasını vuran, 150 kişilik juri tarafından değerlendirilen IDC CIO ödülleri için bu sene 200 kurumdan gelen toplam 300 proje yarışacak. Proje ödülleri ve yılın CIO’su ödüllerinin sahiplerini bulacağı, IDC CIO ödül töreni 14 Mayıs Cumartesi günü gerçekleşecek. Sektörün en önemli buluşma noktası haline gelen IDC CIO Zirvesi, 13’üncü yılına özel bu programıyla, CIO’ların gündemini belirleyen bir platform olmaya devam ediyor.