2022’de takip edilmesi gereken e-learning trendleri

Birçok kurum, 2022 yılına girerken işlerini nasıl yürüteceğini ve çalışanlarının gelişimleri için gerekli olan bilgi ve becerileri yeniden düşünüyor.

Covid-19 nedeniyle zorlu bir sürece giren iş süreçleri hibrit modülle desteklenirken, bu süreçte dijitalleşmeye özen gösteren kurumlar için çalışanlarının eğitimlerini online kanallar yoluyla geliştirmek önem kazanıyor.

Yeni yılla büyük umutlarla ve hedeflerle girerken verimli öğrenme yollarının değişeceğini aktaran uluslararası eğitim platformu Laba’nın Türkiye Ülke Müdürü Elif Tuzlakoğlu, 2022 yılında takip edilmesi gereken e-learning trendlerini paylaşıyor.

İnsan merkezli öğrenme deneyimleri önem kazanıyor

Yıllar boyunca eğitim, yapılması gereken zorunlu egzersizlerle ilgiliydi ancak Covid-19 pandemisi her şeyi değiştirdi. Kurumlar, çalışanlara kaynaklar veya çarktaki dişliler yerine değerli varlıklar olarak bakmaya başladı ve kurumu başarıya götüren temelin insanlar olduğunu fark etti.

Bu durum aynı zamanda, insan merkezli tasarımla desteklenen yeni konuşmalara ve eğitim programlarına yeni yollar açtı.

Öğrenme kaynakları hem organizasyonlar hem de çalışanlar için organizasyonel hedeflerle bağlantılıdır ve bu bağlantılar artık empati duygularıyla geliştiriliyor. Bu nedenle, insan merkezli öğrenme eğilimi 2022 ve sonrasında büyük bir hedef haline geliyor.

Uzaktan çalışanlar için kurumlar sanal eğitimlere yöneliyor

Sanal eğitim, uzmanların ve üniversitelerin eğitimine erişmek için uzaktan çalışanlar veya dünyanın dört bir yanına dağılmış çalışanlar için tercih edilen bir yöntemdir.

Farklı coğrafyalara yayılmış insanları birbirine bağlayan sanal eğitimin özellikle hibrit çalışma modeline uyumlu olması kurumlar için ideal bir seçenek olurken, 2022’de büyümeye ve eğitimin temel dayanağı olmaya devam edeceği öngörülüyor.

Mobil öğrenme tercih ediliyor

Günümüzde çoğu kişi market alışverişinden fatura ödemeye, oyun oynamaktan film izlemeye kadar birçok aktiviteyi mobil cihazlarıyla gerçekleştirirken, günde en az 4-6 saatini telefonlarının başında harcıyor.

Bu gerçek göz önüne alındığında bireyler daha iyi öğrenme deneyimleri talep ederken, yeni metotların mobil uyumlu olmasını istiyor.

Kurumların ise mobil öncelikli stratejinin gücünün farkına varmaları ve öğrenme deneyimlerini mobil uyumlu olacak şekilde uyarlamaları son derece önem kazanıyor.

Eğitim yapay zeka ile destekleniyor

Son birkaç yılda, müşteri sorularına yanıt vermek ya da belirli görevleri otomatikleştirmek gibi çeşitli faaliyetlerin otomatikleştirilmesinde yapay zeka kullanımının artırıldığı görülüyor.

Farklı bireylerin farklı ihtiyaçları olduğu ve daha iyi öğrenmek için kişiselleştirilmiş deneyimlerin sağlanması gerektiği gerçeğine dayanan yapay zeka, öğrenme deneyimlerini geliştirmek ve kişiselleştirmek için ideal bir fırsat yaratıyor.

Kurumlar yapay zekayı, online kurslar veya canlı web seminerleri gibi öğrenme etkinlikleri sırasında ipuçları sağlayan akıllı öğrenme asistanları olarak kullanarak öğrenme verimliliğini güçlendirebilir ve bilgiyi bir kurumdaki herkes için doğru zamanda erişilebilir hale getirebilir.

İçerik küratörlüğü önemli bir hal alıyor

Birçok kurum, internetin ve bilgi tabanlarının çok büyük bir bilgi deposuna sahip olduğunu ve kullanıcıların öğrenmek istedikleri konuyla en alakalı içeriği tercih edeceklerini biliyor.

Bunun için çoğu kurum günden güne içerik küratörlüğünü benimsiyor. Ancak, içerik küratörlüğü etkili veya oldukça akıllıca yapılmalıdır çünkü daha akıllıca yapılan içerik iyileştirme, bireylerin doğru öğrenme içeriğini bulmasına yardımcı oluyor.

Gelecek yıllarda içerik küratörlüğü daha yaygın hale gelecek ve yüksek çalışan katılımı yaratmanın en iyi yollarından birine dönüşecektir.